سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 142. Ayet
Arapça: ۞ سَيَقُولُ ٱلسُّفَهَآءُ مِنَ ٱلنَّاسِ مَا وَلَّىٰهُمْ عَن قِبْلَتِهِمُ ٱلَّتِى كَانُوا۟ عَلَيْهَا ۚ قُل لِّلَّهِ ٱلْمَشْرِقُ وَٱلْمَغْرِبُ ۚ يَهْدِى مَن يَشَآءُ إِلَىٰ صِرَٰطٍۢ مُّسْتَقِيمٍۢ
Türkçe Okunuşu: seyekûlu-ssufehâu mine-nnâsi mâ vellâhum `an kibletihimu-lletî kânû `aleyhâ. kul lillâhi-lmeşriku velmağrib. yehdî mey yeşâu ilâ sirâtim mustekîm.
Türkçe Meali: İnsanların beyinsizleri, "Yöneldikleri kıbleden onları çeviren nedir?" diyecekler; de ki: "Doğu ve batı Allah'ındır. O, dilediğini doğru yola eriştirir".
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 143. Ayet
Arapça: وَكَذَٰلِكَ جَعَلْنَٰكُمْ أُمَّةًۭ وَسَطًۭا لِّتَكُونُوا۟ شُهَدَآءَ عَلَى ٱلنَّاسِ وَيَكُونَ ٱلرَّسُولُ عَلَيْكُمْ شَهِيدًۭا ۗ وَمَا جَعَلْنَا ٱلْقِبْلَةَ ٱلَّتِى كُنتَ عَلَيْهَآ إِلَّا لِنَعْلَمَ مَن يَتَّبِعُ ٱلرَّسُولَ مِمَّن يَنقَلِبُ عَلَىٰ عَقِبَيْهِ ۚ وَإِن كَانَتْ لَكَبِيرَةً إِلَّا عَلَى ٱلَّذِينَ هَدَى ٱللَّهُ ۗ وَمَا كَانَ ٱللَّهُ لِيُضِيعَ إِيمَٰنَكُمْ ۚ إِنَّ ٱللَّهَ بِٱلنَّاسِ لَرَءُوفٌۭ رَّحِيمٌۭ
Türkçe Okunuşu: vekeẕâlike ce`alnâkum ummetev vesetal litekûnû şuhedâe `ale-nnâsi veyekûne-rrasûlu `aleykum şehîdâ. vemâ ce`alne-lkiblete-lletî kunte `aleyhâ illâ lina`leme mey yettebi`u-rrasûle mimmey yenkalibu `alâ `akibeyh. vein kânet lekebîraten illâ `ale-lleẕîne hede-llâh. vemâ kâne-llâhu liyudî`a îmânekum. inne-llâhe binnâsi leraûfur rahîm.
Türkçe Meali: Böylece sizi insanlara şahid ve örnek olmanız için tam ortada bulunan bir ümmet kıldık. Peygamber de size şahid ve örnektir. Senin yöneldiğin yönü, Peygambere uyanları, cayacaklardan ayırdetmek için kıble yaptık. Doğrusu Allah'ın yola koyduğu kimselerden başkasına bu ağır bir şeydir. Allah ibadetlerinizi boşa çıkaracak değildir. Doğrusu Allah insanlara şefkat gösterir, merhamet eder.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 144. Ayet
Arapça: قَدْ نَرَىٰ تَقَلُّبَ وَجْهِكَ فِى ٱلسَّمَآءِ ۖ فَلَنُوَلِّيَنَّكَ قِبْلَةًۭ تَرْضَىٰهَا ۚ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ ٱلْمَسْجِدِ ٱلْحَرَامِ ۚ وَحَيْثُ مَا كُنتُمْ فَوَلُّوا۟ وُجُوهَكُمْ شَطْرَهُۥ ۗ وَإِنَّ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ لَيَعْلَمُونَ أَنَّهُ ٱلْحَقُّ مِن رَّبِّهِمْ ۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا يَعْمَلُونَ
Türkçe Okunuşu: kad nerâ tekallube vechike fi-ssemâ'. felenuvelliyenneke kibleten terdâhâ. fevelli vecheke şatra-lmescidi-lharâm. vehayŝu mâ kuntum fevellû vucûhekum şatrah. veinne-lleẕîne ûtu-lkitâbe leya`lemûne ennehu-lhakku mir rabbihim. veme-llâhu biğâfilin `ammâ ya`melûn.
Türkçe Meali: Yüzünü göğe çevirip durduğunu görüyoruz. Hoşnud olacağın kıbleye seni elbette çevireceğiz. Artık yüzünü Mescid-i Haram semtine çevir; bulunduğunuz yerde yüzlerinizi o yöne çevirin. Doğrusu Kitap verilenler, bunun Rab'lerinden bir gerçek olduğunu bilirler. Allah onların yaptıklarından gafil değildir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 145. Ayet
Arapça: وَلَئِنْ أَتَيْتَ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ بِكُلِّ ءَايَةٍۢ مَّا تَبِعُوا۟ قِبْلَتَكَ ۚ وَمَآ أَنتَ بِتَابِعٍۢ قِبْلَتَهُمْ ۚ وَمَا بَعْضُهُم بِتَابِعٍۢ قِبْلَةَ بَعْضٍۢ ۚ وَلَئِنِ ٱتَّبَعْتَ أَهْوَآءَهُم مِّنۢ بَعْدِ مَا جَآءَكَ مِنَ ٱلْعِلْمِ ۙ إِنَّكَ إِذًۭا لَّمِنَ ٱلظَّٰلِمِينَ
Türkçe Okunuşu: velein eteyte-lleẕîne ûtu-lkitâbe bikulli âyetim mâ tebi`û kibletek. vemâ ente bitâbi`in kibletehum. vemâ ba`duhum bitâbi`in kiblete ba`d. veleini-tteba`te ehvâehum mim ba`di mâ câeke mine-l`ilmi inneke iẕel lemine-żżâlimîn.
Türkçe Meali: Sen, Kitap verilenlere her türlü delili getirsen, yine de kıblene uymazlar; sen de onların kıblesine uyacak değilsin. Onlar birbirlerinin kıblesine de uymazlar. And olsun ki, eğer sana gelen ilimden sonra onların heveslerine uyarsan, şüphesiz o zaman zulmedenlerden olursun.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 146. Ayet
Arapça: ٱلَّذِينَ ءَاتَيْنَٰهُمُ ٱلْكِتَٰبَ يَعْرِفُونَهُۥ كَمَا يَعْرِفُونَ أَبْنَآءَهُمْ ۖ وَإِنَّ فَرِيقًۭا مِّنْهُمْ لَيَكْتُمُونَ ٱلْحَقَّ وَهُمْ يَعْلَمُونَ
Türkçe Okunuşu: elleẕîne âteynâhumu-lkitâbe ya`rifûnehû kemâ ya`rifûne ebnâehum. veinne ferîkam minhum leyektumûne-lhakka vehum ya`lemûn.
Türkçe Meali: Kendilerine Kitap verdiklerimiz, onu (peygamberi) oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Onlardan bir takımı, doğrusu bile bile hakkı gizlerler.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 147. Ayet
Arapça: ٱلْحَقُّ مِن رَّبِّكَ ۖ فَلَا تَكُونَنَّ مِنَ ٱلْمُمْتَرِينَ
Türkçe Okunuşu: elhakku mir rabbike felâ tekûnenne mine-lmumterîn.
Türkçe Meali: Gerçek Rabb'indendir, sakın şüphelenenlerden olma.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 148. Ayet
Arapça: وَلِكُلٍّۢ وِجْهَةٌ هُوَ مُوَلِّيهَا ۖ فَٱسْتَبِقُوا۟ ٱلْخَيْرَٰتِ ۚ أَيْنَ مَا تَكُونُوا۟ يَأْتِ بِكُمُ ٱللَّهُ جَمِيعًا ۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَىْءٍۢ قَدِيرٌۭ
Türkçe Okunuşu: velikulliv vichetun huve muvellîhâ festebiku-lḫayrât. eyne mâ tekûnû ye'ti bikumu-llâhu cemî`â. inne-llâhe `alâ kulli şey'in kadîr.
Türkçe Meali: Herkesin yöneldiği bir yön vardır. Hayırlı işlerde birbirinizle yarışın. Nerede olursanız olun Allah sizi bir araya toplar, Allah şüphesiz her şeye Kadir'dir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 149. Ayet
Arapça: وَمِنْ حَيْثُ خَرَجْتَ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ ٱلْمَسْجِدِ ٱلْحَرَامِ ۖ وَإِنَّهُۥ لَلْحَقُّ مِن رَّبِّكَ ۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ
Türkçe Okunuşu: vemin hayŝu ḫaracte fevelli vecheke şatra-lmescidi-lharâm. veinnehû lelhakku mir rabbik. veme-llâhu biğâfilin `ammâ ta`melûn.
Türkçe Meali: Her nereden yola çıkarsan, yüzünü Mescid-i Haram semtine çevir, şüphesiz bu Rabbinden bir haktır. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 150. Ayet
Arapça: وَمِنْ حَيْثُ خَرَجْتَ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ ٱلْمَسْجِدِ ٱلْحَرَامِ ۚ وَحَيْثُ مَا كُنتُمْ فَوَلُّوا۟ وُجُوهَكُمْ شَطْرَهُۥ لِئَلَّا يَكُونَ لِلنَّاسِ عَلَيْكُمْ حُجَّةٌ إِلَّا ٱلَّذِينَ ظَلَمُوا۟ مِنْهُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَٱخْشَوْنِى وَلِأُتِمَّ نِعْمَتِى عَلَيْكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
Türkçe Okunuşu: vemin hayŝu ḫaracte fevelli vecheke şatra-lmescidi-lharâm. vehayŝu mâ kuntum fevellû vucûhekum şatrahû liellâ yekûne linnâsi `aleykum hucceh. ille-lleẕîne żalemû minhum felâ taḫşevhum vaḫşevnî veliutimme ni`metî `aleykum vele`allekum tehtedûn.
Türkçe Meali: Her nereden çıkarsan, yüzünü Mescid-i Haram semtine çevir. İnsanların zulmedenlerinden başkalarının size karşı gösterecekleri bir hüccet olmaması için, her nerede olursanız, yüzlerinizi oranın semtine çevirin, bu hususta onlardan korkmayın. Benden korkun da size olan nimetimi tamamlayayım. Böylece doğru yolu bulursunuz.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 151. Ayet
Arapça: كَمَآ أَرْسَلْنَا فِيكُمْ رَسُولًۭا مِّنكُمْ يَتْلُوا۟ عَلَيْكُمْ ءَايَٰتِنَا وَيُزَكِّيكُمْ وَيُعَلِّمُكُمُ ٱلْكِتَٰبَ وَٱلْحِكْمَةَ وَيُعَلِّمُكُم مَّا لَمْ تَكُونُوا۟ تَعْلَمُونَ
Türkçe Okunuşu: kemâ erselnâ fîkum rasûlem minkum yetlû `aleykum âyâtinâ veyuzekkîkum veyu`allimukumu-lkitâbe velhikmete veyu`allimukum mâ lem tekûnû ta`lemûn.
Türkçe Meali: Nitekim Biz size, ayetlerimizi okuyacak, sizi her kötülükten arıtacak, size kitabı ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek aranızdan, bir Peygamber gönderdik.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 152. Ayet
Arapça: فَٱذْكُرُونِىٓ أَذْكُرْكُمْ وَٱشْكُرُوا۟ لِى وَلَا تَكْفُرُونِ
Türkçe Okunuşu: feẕkurûnî eẕkurkum veşkurû lî velâ tekfurûn.
Türkçe Meali: Artık Beni anın, Ben de sizi anayım; Bana şükredin, nankörlük etmeyin.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 153. Ayet
Arapça: يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱسْتَعِينُوا۟ بِٱلصَّبْرِ وَٱلصَّلَوٰةِ ۚ إِنَّ ٱللَّهَ مَعَ ٱلصَّٰبِرِينَ
Türkçe Okunuşu: yâ eyyuhe-lleẕîne âmenu-ste`înû bissabri vessalâh. inne-llâhe me`a-ssâbirîn.
Türkçe Meali: Ey İnananlar! Sabır ve namazla yardım dileyin. Allah, muhakkak ki sabredenlerle beraberdir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 154. Ayet
Arapça: وَلَا تَقُولُوا۟ لِمَن يُقْتَلُ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ أَمْوَٰتٌۢ ۚ بَلْ أَحْيَآءٌۭ وَلَٰكِن لَّا تَشْعُرُونَ
Türkçe Okunuşu: velâ tekûlû limey yuktelu fî sebîli-llâhi emvâh. bel ahyâuv velâkil lâ teş`urûn.
Türkçe Meali: Allah yolunda öldürülenlere "Ölüler" demeyin, zira onlar diridirler, fakat siz farkında değilsiniz.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 155. Ayet
Arapça: وَلَنَبْلُوَنَّكُم بِشَىْءٍۢ مِّنَ ٱلْخَوْفِ وَٱلْجُوعِ وَنَقْصٍۢ مِّنَ ٱلْأَمْوَٰلِ وَٱلْأَنفُسِ وَٱلثَّمَرَٰتِ ۗ وَبَشِّرِ ٱلصَّٰبِرِينَ
Türkçe Okunuşu: velenebluvennekum bişey'im mine-lḫavfi velcû`i venaksim mine-l'emvâli vel'enfusi veŝŝemerât. vebeşşiri-ssâbirîn.
Türkçe Meali: Muhakkak sizi biraz korku, biraz açlık ve mallardan, canlardan, ürünlerden biraz eksiltmekle deneriz, sabredenleri müjdele.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 156. Ayet
Arapça: ٱلَّذِينَ إِذَآ أَصَٰبَتْهُم مُّصِيبَةٌۭ قَالُوٓا۟ إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّآ إِلَيْهِ رَٰجِعُونَ
Türkçe Okunuşu: elleẕîne iẕâ esâbethum musîbetun kâlû innâ lillâhi veinnâ ileyhi râci`ûn.
Türkçe Meali: Onlara bir musibet geldiğinde: "Biz Allah'ınız ve elbette O'na döneceğiz" derler.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 157. Ayet
Arapça: أُو۟لَٰٓئِكَ عَلَيْهِمْ صَلَوَٰتٌۭ مِّن رَّبِّهِمْ وَرَحْمَةٌۭ ۖ وَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْمُهْتَدُونَ
Türkçe Okunuşu: ulâike `aleyhim salevâtum mir rabbihim verahmetuv veulâike humu-lmuhtedûn.
Türkçe Meali: Rablerinin mağfiret ve rahmeti onlaradır. O'nun yolunda olanlar da onlardır.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 158. Ayet
Arapça: ۞ إِنَّ ٱلصَّفَا وَٱلْمَرْوَةَ مِن شَعَآئِرِ ٱللَّهِ ۖ فَمَنْ حَجَّ ٱلْبَيْتَ أَوِ ٱعْتَمَرَ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْهِ أَن يَطَّوَّفَ بِهِمَا ۚ وَمَن تَطَوَّعَ خَيْرًۭا فَإِنَّ ٱللَّهَ شَاكِرٌ عَلِيمٌ
Türkçe Okunuşu: inne-ssafâ velmervete min şe`âiri-llâh. femen hacce-lbeyte evi-`temera felâ cunâha `aleyhi ey yettavvefe bihimâ. vemen tetavve`a ḫayran feinne-llâhe şâkirun `alîm.
Türkçe Meali: Şüphesiz Safa ile Merve Allah'ın nişanelerindendir. Kim Kabe'yi hacceder veya umre yaparsa, bu ikisini de tavaf etmesinde bir beis yoktur. Kim gönülden iyilik yaparsa, karşılığını görür. Doğrusu Allah şükrün karşılığını verendir ve bilendir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 159. Ayet
Arapça: إِنَّ ٱلَّذِينَ يَكْتُمُونَ مَآ أَنزَلْنَا مِنَ ٱلْبَيِّنَٰتِ وَٱلْهُدَىٰ مِنۢ بَعْدِ مَا بَيَّنَّٰهُ لِلنَّاسِ فِى ٱلْكِتَٰبِ ۙ أُو۟لَٰٓئِكَ يَلْعَنُهُمُ ٱللَّهُ وَيَلْعَنُهُمُ ٱللَّٰعِنُونَ
Türkçe Okunuşu: inne-lleẕîne yektumûne mâ enzelnâ mine-lbeyyinâti velhudâ mim ba`di mâ beyyennâhu linnâsi fi-lkitâbi ulâike yel`anuhumu-llâhu veyel`anuhumu-llâ`inûn.
Türkçe Meali: İndirdiğimiz belgeleri ve doğru yolu Kitab'da insanlara açıkladıktan sonra, gizleyen kimseler var ya, onlara hem Allah lanet eder, hem lanetçiler lanet eder, ancak tevbe edenler, ıslah olanlar ve gerçeği ortaya koyanlar müstesna; işte onların tevbesini kabul ederim. Ben, tevbeleri daima kabul ve merhamet edenim.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 160. Ayet
Arapça: إِلَّا ٱلَّذِينَ تَابُوا۟ وَأَصْلَحُوا۟ وَبَيَّنُوا۟ فَأُو۟لَٰٓئِكَ أَتُوبُ عَلَيْهِمْ ۚ وَأَنَا ٱلتَّوَّابُ ٱلرَّحِيمُ
Türkçe Okunuşu: ille-lleẕîne tâbû veaslehû vebeyyenû feulâike etûbu `aleyhim. veene-ttevvâbu-rrahîm.
Türkçe Meali: İndirdiğimiz belgeleri ve doğru yolu Kitab'da insanlara açıkladıktan sonra, gizleyen kimseler var ya, onlara hem Allah lanet eder, hem lanetçiler lanet eder, ancak tevbe edenler, ıslah olanlar ve gerçeği ortaya koyanlar müstesna; işte onların tevbesini kabul ederim. Ben, tevbeleri daima kabul ve merhamet edenim.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 161. Ayet
Arapça: إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ وَمَاتُوا۟ وَهُمْ كُفَّارٌ أُو۟لَٰٓئِكَ عَلَيْهِمْ لَعْنَةُ ٱللَّهِ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةِ وَٱلنَّاسِ أَجْمَعِينَ
Türkçe Okunuşu: inne-lleẕîne keferû vemâtû vehum kuffârun ulâike `aleyhim la`netu-llâhi velmelâiketi vennâsi ecme`în.
Türkçe Meali: İnkar edip de o halde ölenler var ya, işte, Allah'ın, meleklerin, insanların hepsinin laneti onlaradır.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 162. Ayet
Arapça: خَٰلِدِينَ فِيهَا ۖ لَا يُخَفَّفُ عَنْهُمُ ٱلْعَذَابُ وَلَا هُمْ يُنظَرُونَ
Türkçe Okunuşu: ḫâlidîne fîhâ. lâ yuḫaffefu `anhumu-l`aẕâbu velâ hum yunżarûn.
Türkçe Meali: Lanette temellidirler, onlardan azab hafifletilmez ve onların azabı geciktirilmez.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 163. Ayet
Arapça: وَإِلَٰهُكُمْ إِلَٰهٌۭ وَٰحِدٌۭ ۖ لَّآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلرَّحْمَٰنُ ٱلرَّحِيمُ
Türkçe Okunuşu: veilâhukum ilâhuv vâhid. lâ ilâhe illâ huve-rrahmânu-rrahîm.
Türkçe Meali: Tanrınız bir tek Tanrıdır. O, merhamet eden, merhametli olandan başka Tanrı yoktur.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 164. Ayet
Arapça: إِنَّ فِى خَلْقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَٱخْتِلَٰفِ ٱلَّيْلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلْفُلْكِ ٱلَّتِى تَجْرِى فِى ٱلْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٍۢ فَأَحْيَا بِهِ ٱلْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍۢ وَتَصْرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلْمُسَخَّرِ بَيْنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ لَءَايَٰتٍۢ لِّقَوْمٍۢ يَعْقِلُونَ
Türkçe Okunuşu: inne fî ḫalki-ssemâvâti vel'ardi vaḫtilâfi-lleyli vennehâri velfulki-lletî tecrî fi-lbahri bimâ yenfe`u-nnâse vemâ enzele-llâhu mine-ssemâi mim mâin feahyâ bihi-l'arda ba`de mevtihâ vebeŝŝe fîhâ min kulli dâbbeh. vetasrîfi-rriyâhi vessehâbi-lmuseḫḫari beyne-ssemâi vel'ardi leâyâtil likavmiy ya`kilûn.
Türkçe Meali: Göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde, insanlara yararlı şeylerle denizde süzülen gemilerde, Allah'ın gökten indirip yeri ölümünden sonra dirilttiği suda, her türlü canlıyı orada yaymasında, rüzgarları ve yerle gök arasında emre amade duran bulutları döndürmesinde, düşünen kimseler için deliller vardır.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 165. Ayet
Arapça: وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَتَّخِذُ مِن دُونِ ٱللَّهِ أَندَادًۭا يُحِبُّونَهُمْ كَحُبِّ ٱللَّهِ ۖ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ أَشَدُّ حُبًّۭا لِّلَّهِ ۗ وَلَوْ يَرَى ٱلَّذِينَ ظَلَمُوٓا۟ إِذْ يَرَوْنَ ٱلْعَذَابَ أَنَّ ٱلْقُوَّةَ لِلَّهِ جَمِيعًۭا وَأَنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلْعَذَابِ
Türkçe Okunuşu: vemine-nnâsi mey yetteḫiẕu min dûni-llâhi endâdey yuhibbûnehum kehubbi-llâh. velleẕîne âmenû eşeddu hubbel lillâh. velev yera-lleẕîne żalemû iẕ yeravne-l`aẕâbe enne-lkuvvete lillâhi cemî`av veenne-llâhe şedîdu-l`aẕâb.
Türkçe Meali: İnsanlar arasında, Allah'ı bırakıp, O'na koştukları eşleri tanrı olarak benimseyenler ve onları, Allah'ı severcesine sevenler vardır. Müminlerin Allah'ı sevmesi ise hepsinden kuvvetlidir. Zalimler azabı gördükleri zaman, bütün kuvvetin Allah'a aid bulunacağını ve Allah'ın azabının şiddetli olduğunu keşke bilselerdi!
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 166. Ayet
Arapça: إِذْ تَبَرَّأَ ٱلَّذِينَ ٱتُّبِعُوا۟ مِنَ ٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُوا۟ وَرَأَوُا۟ ٱلْعَذَابَ وَتَقَطَّعَتْ بِهِمُ ٱلْأَسْبَابُ
Türkçe Okunuşu: iẕ teberrae-lleẕîne-ttubi`û mine-lleẕîne-ttebe`û veraevu-l`aẕâbe vetekatta`at bihimu-l'esbâb.
Türkçe Meali: Nitekim, kendilerine uyulanlar, azabı görünce uyanlardan uzaklaşacaklar ve aralarındaki bağlar kopacaktır.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 167. Ayet
Arapça: وَقَالَ ٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُوا۟ لَوْ أَنَّ لَنَا كَرَّةًۭ فَنَتَبَرَّأَ مِنْهُمْ كَمَا تَبَرَّءُوا۟ مِنَّا ۗ كَذَٰلِكَ يُرِيهِمُ ٱللَّهُ أَعْمَٰلَهُمْ حَسَرَٰتٍ عَلَيْهِمْ ۖ وَمَا هُم بِخَٰرِجِينَ مِنَ ٱلنَّارِ
Türkçe Okunuşu: vekâle-lleẕîne-ttebe`û lev enne lenâ kerraten feneteberrae minhum kemâ teberraû minnâ. keẕâlike yurîhimu-llâhu a`mâlehum haserâtin `aleyhim. vemâ hum biḫâricîne mine-nnâr.
Türkçe Meali: Uyanlar: "Keşke bizim için dünyaya bir dönüş olsa da, bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsak" derler. Böylece Allah onlara, hasretini çekecekleri işlerini gösterir. Onlar cehennemden çıkmayacaklardır.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 168. Ayet
Arapça: يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ كُلُوا۟ مِمَّا فِى ٱلْأَرْضِ حَلَٰلًۭا طَيِّبًۭا وَلَا تَتَّبِعُوا۟ خُطُوَٰتِ ٱلشَّيْطَٰنِ ۚ إِنَّهُۥ لَكُمْ عَدُوٌّۭ مُّبِينٌ
Türkçe Okunuşu: yâ eyyuhe-nnâsu kulû mimmâ fi-l'ardi halâlen tayyibâ. velâ tettebi`û ḫutuvâti-şşeytân. innehû lekum `aduvvum mubîn.
Türkçe Meali: Ey İnsanlar! Yeryüzündeki temiz ve helal şeylerden yiyin, şeytana ayak uydurmayın, zira o sizin için apaçık bir düşmandır.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 169. Ayet
Arapça: إِنَّمَا يَأْمُرُكُم بِٱلسُّوٓءِ وَٱلْفَحْشَآءِ وَأَن تَقُولُوا۟ عَلَى ٱللَّهِ مَا لَا تَعْلَمُونَ
Türkçe Okunuşu: innemâ ye'murukum bissûi velfahşâi veen tekûlû `ale-llâhi mâ lâ ta`lemûn.
Türkçe Meali: Muhakkak size, kötülüğü, hayasızlığı, Allah'a karşı da bilmediğiniz şeyi söylemenizi emreder.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 170. Ayet
Arapça: وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ ٱتَّبِعُوا۟ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ قَالُوا۟ بَلْ نَتَّبِعُ مَآ أَلْفَيْنَا عَلَيْهِ ءَابَآءَنَآ ۗ أَوَلَوْ كَانَ ءَابَآؤُهُمْ لَا يَعْقِلُونَ شَيْـًۭٔا وَلَا يَهْتَدُونَ
Türkçe Okunuşu: veiẕâ kîle lehumu-ttebi`û mâ enzele-llâhu kâlû bel nettebi`u mâ elfeynâ `aleyhi âbâenâ. evelev kâne âbâuhum lâ ya`kilûne şey'ev velâ yehtedûn.
Türkçe Meali: Onlara: "Allah'ın indirdiğine uyun" denilince, "Hayır, atalarımızı yapar bulduğumuz şeye uyarız" derler; ya ataları bir şey akledemeyen ve doğru olmayan kimseler idiyseler?
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 171. Ayet
Arapça: وَمَثَلُ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ كَمَثَلِ ٱلَّذِى يَنْعِقُ بِمَا لَا يَسْمَعُ إِلَّا دُعَآءًۭ وَنِدَآءًۭ ۚ صُمٌّۢ بُكْمٌ عُمْىٌۭ فَهُمْ لَا يَعْقِلُونَ
Türkçe Okunuşu: vemeŝelu-lleẕîne keferû kemeŝeli-lleẕî yen`iku bimâ lâ yesme`u illâ du`âev venidââ. summum bukmun `umyun fehum lâ ya`kilûn.
Türkçe Meali: İnkar edenlerin durumu, çağırma ve bağırmadan başkasını duymayarak haykıran gibidir. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, bu yüzden akledemezler.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 172. Ayet
Arapça: يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ كُلُوا۟ مِن طَيِّبَٰتِ مَا رَزَقْنَٰكُمْ وَٱشْكُرُوا۟ لِلَّهِ إِن كُنتُمْ إِيَّاهُ تَعْبُدُونَ
Türkçe Okunuşu: yâ eyyuhe-lleẕîne âmenû kulû min tayyibâti mâ razaknâkum veşkurû lillâhi in kuntum iyyâhu ta`budûn.
Türkçe Meali: Ey İnananlar! Sizi rızıklandırdığımızın temizlerinden yiyin; yalnız Allah'a kulluk ediyorsanız, O'na şükredin.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 173. Ayet
Arapça: إِنَّمَا حَرَّمَ عَلَيْكُمُ ٱلْمَيْتَةَ وَٱلدَّمَ وَلَحْمَ ٱلْخِنزِيرِ وَمَآ أُهِلَّ بِهِۦ لِغَيْرِ ٱللَّهِ ۖ فَمَنِ ٱضْطُرَّ غَيْرَ بَاغٍۢ وَلَا عَادٍۢ فَلَآ إِثْمَ عَلَيْهِ ۚ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌۭ رَّحِيمٌ
Türkçe Okunuşu: innemâ harrame `aleykumu-lmeytete veddeme velahme-lḫinzîri vemâ uhille bihî liğayri-llâh. femeni-dturra ğayra bâğiv velâ `âdin felâ iŝme `aleyh. inne-llâhe ğafûrur rahîm.
Türkçe Meali: Şüphesiz size ölü hayvan etini, kanı, domuz etini, Allah'tan başkası için kesilen hayvanı haram kılmıştır; fakat, darda kalana, başkasının payına el uzatmamak ve zaruret miktarını aşmamak üzere günah sayılmaz. Çünkü Allah bağışlayandır, merhamet edendir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 174. Ayet
Arapça: إِنَّ ٱلَّذِينَ يَكْتُمُونَ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلْكِتَٰبِ وَيَشْتَرُونَ بِهِۦ ثَمَنًۭا قَلِيلًا ۙ أُو۟لَٰٓئِكَ مَا يَأْكُلُونَ فِى بُطُونِهِمْ إِلَّا ٱلنَّارَ وَلَا يُكَلِّمُهُمُ ٱللَّهُ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ وَلَا يُزَكِّيهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ
Türkçe Okunuşu: inne-lleẕîne yektumûne mâ enzele-llâhu mine-lkitâbi veyeşterûne bihî ŝemenen kalîlen ulâike mâ ye'kulûne fî butûnihim ille-nnâra velâ yukellimuhumu-llâhu yevme-lkiyâmeti velâ yuzekkîhim. velehum `aẕâbun elîm.
Türkçe Meali: Gerçekten, Allah'ın indirdiği Kitap'tan bir şeyi gizlemede bulunup onu az bir değere değişenler var ya, onların karınlarına tıkındıkları ancak ateştir. Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz ve onları günahlardan arıtmaz. Onlara elem verici azab vardır.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 175. Ayet
Arapça: أُو۟لَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ ٱشْتَرَوُا۟ ٱلضَّلَٰلَةَ بِٱلْهُدَىٰ وَٱلْعَذَابَ بِٱلْمَغْفِرَةِ ۚ فَمَآ أَصْبَرَهُمْ عَلَى ٱلنَّارِ
Türkçe Okunuşu: ulâike-lleẕîne-şteravu-ddalâlete bilhudâ vel`aẕâbe bilmağfirah. femâ asberahum `ale-nnâr.
Türkçe Meali: Onlar doğruluk yerine sapıklığı, mağfiret yerine azabı alanlardır.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 176. Ayet
Arapça: ذَٰلِكَ بِأَنَّ ٱللَّهَ نَزَّلَ ٱلْكِتَٰبَ بِٱلْحَقِّ ۗ وَإِنَّ ٱلَّذِينَ ٱخْتَلَفُوا۟ فِى ٱلْكِتَٰبِ لَفِى شِقَاقٍۭ بَعِيدٍۢ
Türkçe Okunuşu: ẕâlike bienne-llâhe nezzele-lkitâbe bilhakk. veinne-lleẕîne-ḫtelefû fi-lkitâbi lefî şikâkum be`îd.
Türkçe Meali: Bu da, Allah'ın Kitab'ı doğru olarak indirmesinden ileri geliyor. Kitap hakkında ayrılığa düşenler doğrusu derin bir çıkmazdadırlar.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 177. Ayet
Arapça: ۞ لَّيْسَ ٱلْبِرَّ أَن تُوَلُّوا۟ وُجُوهَكُمْ قِبَلَ ٱلْمَشْرِقِ وَٱلْمَغْرِبِ وَلَٰكِنَّ ٱلْبِرَّ مَنْ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةِ وَٱلْكِتَٰبِ وَٱلنَّبِيِّۦنَ وَءَاتَى ٱلْمَالَ عَلَىٰ حُبِّهِۦ ذَوِى ٱلْقُرْبَىٰ وَٱلْيَتَٰمَىٰ وَٱلْمَسَٰكِينَ وَٱبْنَ ٱلسَّبِيلِ وَٱلسَّآئِلِينَ وَفِى ٱلرِّقَابِ وَأَقَامَ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتَى ٱلزَّكَوٰةَ وَٱلْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ إِذَا عَٰهَدُوا۟ ۖ وَٱلصَّٰبِرِينَ فِى ٱلْبَأْسَآءِ وَٱلضَّرَّآءِ وَحِينَ ٱلْبَأْسِ ۗ أُو۟لَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ صَدَقُوا۟ ۖ وَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْمُتَّقُونَ
Türkçe Okunuşu: leyse-lbirra en tuvellû vucûhekum kibele-lmeşriki velmağribi velâkinne-lbirra men âmene billâhi velyevmi-l'âḫiri velmelâiketi velkitâbi vennebiyyîn. veâte-lmâle `alâ hubbihî ẕevi-lkurbâ velyetâmâ velmesâkîne vebne-ssebîli vessâilîne vefi-rrikâb. veekâme-ssalâte veâte-zzekâh. velmûfûne bi`ahdihim iẕâ `âhedû. vessâbirîne fi-lbe'sâi veddarrâi vehîne-lbe's. ulâike-lleẕîne sadekû. veulâike humu-lmuttekûn.
Türkçe Meali: Yüzlerinizi doğudan yana ve batıdan yana çevirmeniz iyi olmak demek değildir; Lakin iyi olan, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitap'a, peygamberlere inanan, O'nun sevgisiyle, yakınlarına, yetimlere, düşkünlere, yolculara, yoksullara ve köleler uğrunda mal veren, namaz kılan, zekat veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler, zorda, darda ve savaş alanında sabredenlerdir. İşte onlar doğru olanlardır ve sakınanlar ancak onlardır.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 178. Ayet
Arapça: يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ كُتِبَ عَلَيْكُمُ ٱلْقِصَاصُ فِى ٱلْقَتْلَى ۖ ٱلْحُرُّ بِٱلْحُرِّ وَٱلْعَبْدُ بِٱلْعَبْدِ وَٱلْأُنثَىٰ بِٱلْأُنثَىٰ ۚ فَمَنْ عُفِىَ لَهُۥ مِنْ أَخِيهِ شَىْءٌۭ فَٱتِّبَاعٌۢ بِٱلْمَعْرُوفِ وَأَدَآءٌ إِلَيْهِ بِإِحْسَٰنٍۢ ۗ ذَٰلِكَ تَخْفِيفٌۭ مِّن رَّبِّكُمْ وَرَحْمَةٌۭ ۗ فَمَنِ ٱعْتَدَىٰ بَعْدَ ذَٰلِكَ فَلَهُۥ عَذَابٌ أَلِيمٌۭ
Türkçe Okunuşu: yâ eyyuhe-lleẕîne âmenû kutibe `aleykumu-lkisâsu fi-lkatlâ. elhurru bilhurri vel`abdu bil`abdi vel'unŝâ bil'unŝâ. femen `ufiye lehû min eḫîhi şey'un fettibâ`um bilma`rûfi veedâun ileyhi biihsân. ẕâlike taḫfîfum mir rabbikum verahmetun. femeni-`tedâ ba`de ẕâlike felehû `aẕâbun elîm.
Türkçe Meali: Ey İnananlar! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı: Hür ile hür insan, köle ile köle ve kadın ile kadın. Öldüren, ölenin kardeşi tarafından bağışlanmışsa, kendisine örfe uymak ve bağışlayana güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbiniz'den bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra tecavüzde bulunana elem verici azab vardır.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 179. Ayet
Arapça: وَلَكُمْ فِى ٱلْقِصَاصِ حَيَوٰةٌۭ يَٰٓأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
Türkçe Okunuşu: velekum fi-lkisâsi hayâtuy yâ ûli-l'elbâbi le`allekum tettekûn.
Türkçe Meali: Ey akıl sahibleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Artık, Allah'a karşı gelmekten sakınırsınız.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 180. Ayet
Arapça: كُتِبَ عَلَيْكُمْ إِذَا حَضَرَ أَحَدَكُمُ ٱلْمَوْتُ إِن تَرَكَ خَيْرًا ٱلْوَصِيَّةُ لِلْوَٰلِدَيْنِ وَٱلْأَقْرَبِينَ بِٱلْمَعْرُوفِ ۖ حَقًّا عَلَى ٱلْمُتَّقِينَ
Türkçe Okunuşu: kutibe `aleykum iẕâ hadara ehadekumu-lmevtu in terake ḫayran. elvesiyyetu lilvâlideyni vel'akrabîne bilma`rûf. hakkan `ale-lmuttekîn.
Türkçe Meali: Birinize ölüm geldiği zaman, eğer mal bırakıyorsa, ana babaya, yakınlara, uygun bir tarzda vasiyet etmesi Allah'a karşı gelmekten sakınanlara bir borç olarak size farz kılındı.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 181. Ayet
Arapça: فَمَنۢ بَدَّلَهُۥ بَعْدَمَا سَمِعَهُۥ فَإِنَّمَآ إِثْمُهُۥ عَلَى ٱلَّذِينَ يُبَدِّلُونَهُۥٓ ۚ إِنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌۭ
Türkçe Okunuşu: femem beddelehû ba`de mâ semi`ahû feinnemâ iŝmuhû `ale-lleẕîne yubeddilûneh. inne-llâhe semî`un `alîm.
Türkçe Meali: Vasiyeti işittikten sonra değiştiren olursa, bunun günahı değiştirenin üzerinedir. Allah şüphesiz işitir ve bilir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 182. Ayet
Arapça: فَمَنْ خَافَ مِن مُّوصٍۢ جَنَفًا أَوْ إِثْمًۭا فَأَصْلَحَ بَيْنَهُمْ فَلَآ إِثْمَ عَلَيْهِ ۚ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌۭ رَّحِيمٌۭ
Türkçe Okunuşu: femen ḫâfe mim mûsin cenefen ev iŝmen feasleha beynehum felâ iŝme `aleyh. inne-llâhe ğafûrur rahîm.
Türkçe Meali: Vasiyet edenin yanılacağından veya günaha gireceğinden endişe duyan kimse, ilgililerin arasını düzeltirse ona günah yoktur. Allah şüphesiz bağışlar ve merhamet eder.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 183. Ayet
Arapça: يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ كُتِبَ عَلَيْكُمُ ٱلصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى ٱلَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
Türkçe Okunuşu: yâ eyyuhe-lleẕîne âmenû kutibe `aleykumu-ssiyâmu kemâ kutibe `ale-lleẕîne min kablikum le`allekum tettekûn.
Türkçe Meali: Ey İnananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah'a karşı gelmekten sakınasınız diye, size sayılı günlerde farz kılındı. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca dayanamıyanlar, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden iyilik yaparsa o iyilik kendisinedir. Oruç tutmanız eğer bilirseniz sizin için hayırlıdır.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 184. Ayet
Arapça: أَيَّامًۭا مَّعْدُودَٰتٍۢ ۚ فَمَن كَانَ مِنكُم مَّرِيضًا أَوْ عَلَىٰ سَفَرٍۢ فَعِدَّةٌۭ مِّنْ أَيَّامٍ أُخَرَ ۚ وَعَلَى ٱلَّذِينَ يُطِيقُونَهُۥ فِدْيَةٌۭ طَعَامُ مِسْكِينٍۢ ۖ فَمَن تَطَوَّعَ خَيْرًۭا فَهُوَ خَيْرٌۭ لَّهُۥ ۚ وَأَن تَصُومُوا۟ خَيْرٌۭ لَّكُمْ ۖ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ
Türkçe Okunuşu: eyyâmem ma`dûdât. femen kâne minkum merîdan ev `alâ seferin fe`iddetum min eyyâmin uḫar. ve`ale-lleẕîne yutîkûnehû fidyetun ta`âmu miskîn. femen tetavve`a ḫayran fehuve ḫayrul leh. veen tesûmû ḫayrul lekum in kuntum ta`lemûn.
Türkçe Meali: Ey İnananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah'a karşı gelmekten sakınasınız diye, size sayılı günlerde farz kılındı. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca dayanamıyanlar, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden iyilik yaparsa o iyilik kendisinedir. Oruç tutmanız eğer bilirseniz sizin için hayırlıdır.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 185. Ayet
Arapça: شَهْرُ رَمَضَانَ ٱلَّذِىٓ أُنزِلَ فِيهِ ٱلْقُرْءَانُ هُدًۭى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَٰتٍۢ مِّنَ ٱلْهُدَىٰ وَٱلْفُرْقَانِ ۚ فَمَن شَهِدَ مِنكُمُ ٱلشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ ۖ وَمَن كَانَ مَرِيضًا أَوْ عَلَىٰ سَفَرٍۢ فَعِدَّةٌۭ مِّنْ أَيَّامٍ أُخَرَ ۗ يُرِيدُ ٱللَّهُ بِكُمُ ٱلْيُسْرَ وَلَا يُرِيدُ بِكُمُ ٱلْعُسْرَ وَلِتُكْمِلُوا۟ ٱلْعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُوا۟ ٱللَّهَ عَلَىٰ مَا هَدَىٰكُمْ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
Türkçe Okunuşu: şehru ramedane-lleẕî unzile fîhi-lkur'ânu hudel linnâsi vebeyyinâtim mine-lhudâ velfurkân. femen şehide minkumu-şşehra felyesumh. vemen kâne merîdan ev `alâ seferin fe`iddetum min eyyâmin uḫar. yurîdu-llâhu bikumu-lyusra velâ yurîdu bikumu-l`usr. velitukmilu-l`iddete velitukebbiru-llâhe `alâ mâ hedâkum vele`allekum teşkurûn.
Türkçe Meali: Ramazan ayı, ki onda Kuran, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi. Sizden bu ayı idrak eden, onda oruç tutsun; hasta veya yolculukta olan, tutamadığı günlerin sayısınca diğer günlerde tutsun. Allah size kolaylık ister, zorluk istemez. Bu kolaylıkları, sayıyı tamamlamanız ve size yol gösterdiğine karşılık O'nu ululamanız için meşru kılmıştır; ola ki şükredersiniz.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 186. Ayet
Arapça: وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِى عَنِّى فَإِنِّى قَرِيبٌ ۖ أُجِيبُ دَعْوَةَ ٱلدَّاعِ إِذَا دَعَانِ ۖ فَلْيَسْتَجِيبُوا۟ لِى وَلْيُؤْمِنُوا۟ بِى لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ
Türkçe Okunuşu: veiẕâ seeleke `ibâdî `annî feinnî karîb. ucîbu da`vete-ddâ`i iẕâ de`âni felyestecîbû lî velyu'minû bî le`allehum yerşudûn.
Türkçe Meali: Kullarım sana Beni sorarlarsa, bilsinler ki Ben, şüphesiz onlara yakınım. Benden isteyenin, dua ettiğinde duasını kabul ederim. Artık onlar da davetimi kabul edip Bana inansınlar ki doğru yolda yürüyenlerden olsunlar.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 187. Ayet
Arapça: أُحِلَّ لَكُمْ لَيْلَةَ ٱلصِّيَامِ ٱلرَّفَثُ إِلَىٰ نِسَآئِكُمْ ۚ هُنَّ لِبَاسٌۭ لَّكُمْ وَأَنتُمْ لِبَاسٌۭ لَّهُنَّ ۗ عَلِمَ ٱللَّهُ أَنَّكُمْ كُنتُمْ تَخْتَانُونَ أَنفُسَكُمْ فَتَابَ عَلَيْكُمْ وَعَفَا عَنكُمْ ۖ فَٱلْـَٰٔنَ بَٰشِرُوهُنَّ وَٱبْتَغُوا۟ مَا كَتَبَ ٱللَّهُ لَكُمْ ۚ وَكُلُوا۟ وَٱشْرَبُوا۟ حَتَّىٰ يَتَبَيَّنَ لَكُمُ ٱلْخَيْطُ ٱلْأَبْيَضُ مِنَ ٱلْخَيْطِ ٱلْأَسْوَدِ مِنَ ٱلْفَجْرِ ۖ ثُمَّ أَتِمُّوا۟ ٱلصِّيَامَ إِلَى ٱلَّيْلِ ۚ وَلَا تُبَٰشِرُوهُنَّ وَأَنتُمْ عَٰكِفُونَ فِى ٱلْمَسَٰجِدِ ۗ تِلْكَ حُدُودُ ٱللَّهِ فَلَا تَقْرَبُوهَا ۗ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ ءَايَٰتِهِۦ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ
Türkçe Okunuşu: uhille lekum leylete-ssiyâmi-rrafeŝu ilâ nisâikum. hunne libâsul lekum veentum libâsul lehunn. `alime-llâhu ennekum kuntum taḫtânûne enfusekum fetâbe `aleykum ve`afâ `ankum. fel'âne bâşirûhunne vebteğû mâ ketebe-llâhu lekum. vekulû veşrabû hattâ yetebeyyene lekumu-lḫaytu-l'ebyedu mine-lḫayti-l'esvedi mine-lfecr. ŝumme etimmu-ssiyâme ile-lleyl. velâ tubâşirûhunne veentum `âkifûne fi-lmesâcid. tilke hudûdu-llâhi felâ takrabûhâ. keẕâlike yubeyyinu-llâhu âyâtihî linnâsi le`allehum yettekûn.
Türkçe Meali: Oruç tuttuğunuz günlerin gecesi kadınlarınıza yaklaşmanız size helal kılındı, onlar sizin örtünüz, siz de onların örtülerisiniz. Allah, nefsinize güvenemiyeceğinizi biliyordu, bu sebeple tevbenizi kabul edip sizi affetti; artık onlara yaklaşabilirsiniz. Allah'ın sizin için takdir ettiğini dileyin. Tan yerinde, beyaz iplik siyah iplikten sizce ayırdedilinceye kadar, yiyin için, sonra orucu geceye kadar tamamlayın. Mescidlerde itikafa çekildiğinizde kadınlarınıza yaklaşmayın. Allah insanlara yasaklardan sakınsınlar diye ayetlerini böylece apaçık bildirir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 188. Ayet
Arapça: وَلَا تَأْكُلُوٓا۟ أَمْوَٰلَكُم بَيْنَكُم بِٱلْبَٰطِلِ وَتُدْلُوا۟ بِهَآ إِلَى ٱلْحُكَّامِ لِتَأْكُلُوا۟ فَرِيقًۭا مِّنْ أَمْوَٰلِ ٱلنَّاسِ بِٱلْإِثْمِ وَأَنتُمْ تَعْلَمُونَ
Türkçe Okunuşu: velâ te'kulû emvâlekum beynekum bilbâtili vetudlû bihâ ile-lhukkâmi lite'kulû ferîkam min emvâli-nnâsi bil'iŝmi veentum ta`lemûn.
Türkçe Meali: Aranızda mallarınızı haksızlıkla yemeyin; bildiğiniz halde günaha girerek insanların mallarından bir kısmını yemek için onu hakimlere aktarmayın.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 189. Ayet
Arapça: ۞ يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلْأَهِلَّةِ ۖ قُلْ هِىَ مَوَٰقِيتُ لِلنَّاسِ وَٱلْحَجِّ ۗ وَلَيْسَ ٱلْبِرُّ بِأَن تَأْتُوا۟ ٱلْبُيُوتَ مِن ظُهُورِهَا وَلَٰكِنَّ ٱلْبِرَّ مَنِ ٱتَّقَىٰ ۗ وَأْتُوا۟ ٱلْبُيُوتَ مِنْ أَبْوَٰبِهَا ۚ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
Türkçe Okunuşu: yes'elûneke `ani-l'ehilleh. kul hiye mevâkîtu linnâsi velhacc. veleyse-lbirru bien te'tu-lbuyûte min żuhûrihâ velâkinne-lbirra meni-ttekâ. ve'tu-lbuyûte min ebvâbihâ. vetteku-llâhe le`allekum tuflihûn.
Türkçe Meali: Sana hilal halindeki ayları sorarlar. De ki: "Onlar, insanların ve hac vakitlerinin ölçüsüdür". Evlere arkalarından girmeniz iyilik değildir; iyi kimse kötülükten sakınan kimsedir. Evlere kapılarından girin; Allah'tan sakının ki muradınıza erersiniz.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 190. Ayet
Arapça: وَقَٰتِلُوا۟ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ ٱلَّذِينَ يُقَٰتِلُونَكُمْ وَلَا تَعْتَدُوٓا۟ ۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُحِبُّ ٱلْمُعْتَدِينَ
Türkçe Okunuşu: vekâtilû fî sebîli-llâhi-lleẕîne yukâtilûnekum velâ ta`tedû. inne-llâhe lâ yuhibbu-lmu`tedîn.
Türkçe Meali: Sizinle savaşanlarla Allah yolunda savaşın, aşırı gitmeyin; doğrusu Allah aşırı gidenleri sevmez.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 191. Ayet
Arapça: وَٱقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُم مِّنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ ۚ وَٱلْفِتْنَةُ أَشَدُّ مِنَ ٱلْقَتْلِ ۚ وَلَا تُقَٰتِلُوهُمْ عِندَ ٱلْمَسْجِدِ ٱلْحَرَامِ حَتَّىٰ يُقَٰتِلُوكُمْ فِيهِ ۖ فَإِن قَٰتَلُوكُمْ فَٱقْتُلُوهُمْ ۗ كَذَٰلِكَ جَزَآءُ ٱلْكَٰفِرِينَ
Türkçe Okunuşu: vaktulûhum hayŝu ŝekiftumûhum veaḫricûhum min hayŝu aḫracûkum velfitnetu eşeddu mine-lkatl. velâ tukâtilûhum `inde-lmescidi-lharâmi hattâ yukâtilûkum fîh. fein kâtelûkum faktulûhum. keẕâlike cezâu-lkâfirîn.
Türkçe Meali: Onları bulduğunuz yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne çıkarmak, adam öldürmekten daha kötüdür. Mescidi Haram'ın yanında, onlar savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa onları öldürün. İnkar edenlerin cezası böyledir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 192. Ayet
Arapça: فَإِنِ ٱنتَهَوْا۟ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌۭ رَّحِيمٌۭ
Türkçe Okunuşu: feini-ntehev feinne-llâhe ğafûrur rahîm.
Türkçe Meali: Vazgeçerlerse onları bağışlayın; şüphesiz Allah bağışlar ve merhamet eder.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 193. Ayet
Arapça: وَقَٰتِلُوهُمْ حَتَّىٰ لَا تَكُونَ فِتْنَةٌۭ وَيَكُونَ ٱلدِّينُ لِلَّهِ ۖ فَإِنِ ٱنتَهَوْا۟ فَلَا عُدْوَٰنَ إِلَّا عَلَى ٱلظَّٰلِمِينَ
Türkçe Okunuşu: vekâtilûhum hattâ lâ tekûne fitnetuv veyekûne-ddînu lillâh. feini-ntehev felâ `udvâne illâ `ale-żżâlimîn.
Türkçe Meali: Fitne kalmayıp, yalnız Allah'ın dini ortada kalana kadar onlarla savaşın. Eğer vazgeçerlerse sataşmayın. Zulmedenlerden başkasına düşmanlık yoktur.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 194. Ayet
Arapça: ٱلشَّهْرُ ٱلْحَرَامُ بِٱلشَّهْرِ ٱلْحَرَامِ وَٱلْحُرُمَٰتُ قِصَاصٌۭ ۚ فَمَنِ ٱعْتَدَىٰ عَلَيْكُمْ فَٱعْتَدُوا۟ عَلَيْهِ بِمِثْلِ مَا ٱعْتَدَىٰ عَلَيْكُمْ ۚ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ مَعَ ٱلْمُتَّقِينَ
Türkçe Okunuşu: eşşehru-lharâmu bişşehri-lharâmi velhurumâtu kisâs. femeni-`tedâ `aleykum fa`tedû `aleyhi bimiŝli me-`tedâ `aleykum. vetteku-llâhe va`lemû enne-llâhe me`a-lmuttekîn.
Türkçe Meali: Hürmetli ay, hürmetli aya mukabildir, hürmetler karşılıklıdır; o halde, size tecavüz edene (saldırana), size saldırdıkları gibi saldırın. Allah'tan sakının ve Allah'ın sakınanlarla beraber olduğunu bilin.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 195. Ayet
Arapça: وَأَنفِقُوا۟ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَلَا تُلْقُوا۟ بِأَيْدِيكُمْ إِلَى ٱلتَّهْلُكَةِ ۛ وَأَحْسِنُوٓا۟ ۛ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلْمُحْسِنِينَ
Türkçe Okunuşu: veenfikû fî sebîli-llâhi velâ tulkû bieydîkum ile-ttehlukeh. veahsinû. inne-llâhe yuhibbu-lmuhsinîn.
Türkçe Meali: Allah yolunda sarf edin, kendinizi kendi elinizle tehlikeye atmayın, işlerinizi iyi yapın. Şüphesiz Allah iyi iş yapanları sever.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 196. Ayet
Arapça: وَأَتِمُّوا۟ ٱلْحَجَّ وَٱلْعُمْرَةَ لِلَّهِ ۚ فَإِنْ أُحْصِرْتُمْ فَمَا ٱسْتَيْسَرَ مِنَ ٱلْهَدْىِ ۖ وَلَا تَحْلِقُوا۟ رُءُوسَكُمْ حَتَّىٰ يَبْلُغَ ٱلْهَدْىُ مَحِلَّهُۥ ۚ فَمَن كَانَ مِنكُم مَّرِيضًا أَوْ بِهِۦٓ أَذًۭى مِّن رَّأْسِهِۦ فَفِدْيَةٌۭ مِّن صِيَامٍ أَوْ صَدَقَةٍ أَوْ نُسُكٍۢ ۚ فَإِذَآ أَمِنتُمْ فَمَن تَمَتَّعَ بِٱلْعُمْرَةِ إِلَى ٱلْحَجِّ فَمَا ٱسْتَيْسَرَ مِنَ ٱلْهَدْىِ ۚ فَمَن لَّمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلَٰثَةِ أَيَّامٍۢ فِى ٱلْحَجِّ وَسَبْعَةٍ إِذَا رَجَعْتُمْ ۗ تِلْكَ عَشَرَةٌۭ كَامِلَةٌۭ ۗ ذَٰلِكَ لِمَن لَّمْ يَكُنْ أَهْلُهُۥ حَاضِرِى ٱلْمَسْجِدِ ٱلْحَرَامِ ۚ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلْعِقَابِ
Türkçe Okunuşu: veetimmu-lhacce vel`umrate lillâh. fein uhsirtum feme-steysera mine-lhedy. velâ tahlikû ruûsekum hattâ yebluğa-lhedyu mehilleh. femen kâne minkum merîdan ev bihî eẕem mir ra'sihî fefidyetum min siyâmin ev sadekatin ev nusuk. feiẕâ emintum. femen temette`a bil`umrati ile-lhacci feme-steysera mine-lhedy. femel lem yecid fesiyâmu ŝelâŝeti eyyâmin fi-lhacci veseb`atin iẕâ raca`tum. tilke `aşeratun kâmileh. ẕâlike limel lem yekun ehluhû hâdiri-lmescidi-lharâm. vetteku-llâhe va`lemû enne-llâhe şedîdu-l`ikâb.
Türkçe Meali: Başladığınız hac ve umreyi Allah için tamamlayın. Alıkonursanız, kolayınıza gelen bir kurban gönderin. Kurban, yerine ulaşıncaya kadar, başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizde hasta olan veya başından rahatsız bulunan varsa fidye olarak ya oruç tutması, ya sadaka vermesi ya da kurban kesmesi gerekir. Güven içinde olursanız, hacca kadar umreden faydalanabilen kimseye kolayına gelen bir kurban kesmek, bulamayana, hac esnasında üç gün ve döndüğünüzde yedi gün, ki o tam on gündür oruç tutmak gerekir. Bu, ailesi Mescidi Haram'da oturmayan kimseler içindir. Allah'tan sakının ve Allah'ın cezasının şiddetli olacağını bilin.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 197. Ayet
Arapça: ٱلْحَجُّ أَشْهُرٌۭ مَّعْلُومَٰتٌۭ ۚ فَمَن فَرَضَ فِيهِنَّ ٱلْحَجَّ فَلَا رَفَثَ وَلَا فُسُوقَ وَلَا جِدَالَ فِى ٱلْحَجِّ ۗ وَمَا تَفْعَلُوا۟ مِنْ خَيْرٍۢ يَعْلَمْهُ ٱللَّهُ ۗ وَتَزَوَّدُوا۟ فَإِنَّ خَيْرَ ٱلزَّادِ ٱلتَّقْوَىٰ ۚ وَٱتَّقُونِ يَٰٓأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ
Türkçe Okunuşu: elhaccu eşhurum ma`lûmâh. femen ferada fîhinne-lhacce felâ rafeŝe velâ fusûka velâ cidâle fi-lhacc. vemâ tef`alû min ḫayriy ya`lemhu-llâh. vetezevvedû feinne ḫayra-zzâdi-ttakvâ. vettekûni yâ ûli-l'elbâb.
Türkçe Meali: Hac bilinen aylardadır. O aylarda hacca girişen kimse bilmelidir ki, hacda kadına yaklaşmak, sövüşmek, dövüşmek yoktur. Ne iyilik yaparsanız Allah onu bilir. Kendinize azık edinin, şüphe yok ki azığın en iyisi Allah korkusudur. Ey akıl sahibleri! Benden korkun.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 198. Ayet
Arapça: لَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ أَن تَبْتَغُوا۟ فَضْلًۭا مِّن رَّبِّكُمْ ۚ فَإِذَآ أَفَضْتُم مِّنْ عَرَفَٰتٍۢ فَٱذْكُرُوا۟ ٱللَّهَ عِندَ ٱلْمَشْعَرِ ٱلْحَرَامِ ۖ وَٱذْكُرُوهُ كَمَا هَدَىٰكُمْ وَإِن كُنتُم مِّن قَبْلِهِۦ لَمِنَ ٱلضَّآلِّينَ
Türkçe Okunuşu: leyse `aleykum cunâhun en tebteğû fadlem mir rabbikum. feiẕâ efadtum min `arafâtin feẕkuru-llâhe `inde-lmeş`ari-lharâm. veẕkurûhu kemâ hedâkum. vein kuntum min kablihî lemine-ddâllîn.
Türkçe Meali: Rabbiniz'den refah istemenizde bir engel yoktur. Arafat'tan indiğinizde, Allah'ı Meşari Haram'da anın; O'nu, size gösterdiği şekilde zikredin. Nitekim siz önceleri hiç şüphesiz sapıklardandınız.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 199. Ayet
Arapça: ثُمَّ أَفِيضُوا۟ مِنْ حَيْثُ أَفَاضَ ٱلنَّاسُ وَٱسْتَغْفِرُوا۟ ٱللَّهَ ۚ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌۭ رَّحِيمٌۭ
Türkçe Okunuşu: ŝumme efîdû min hayŝu efâda-nnâsu vestağfiru-llâh. inne-llâhe ğafûrur rahîm.
Türkçe Meali: Sonra, insanların toplu olarak akın ettiği yerden, siz de akın edin. Allah'tan mağfiret dileyin. Allah bağışlar ve merhamet eder.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 200. Ayet
Arapça: فَإِذَا قَضَيْتُم مَّنَٰسِكَكُمْ فَٱذْكُرُوا۟ ٱللَّهَ كَذِكْرِكُمْ ءَابَآءَكُمْ أَوْ أَشَدَّ ذِكْرًۭا ۗ فَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَقُولُ رَبَّنَآ ءَاتِنَا فِى ٱلدُّنْيَا وَمَا لَهُۥ فِى ٱلْءَاخِرَةِ مِنْ خَلَٰقٍۢ
Türkçe Okunuşu: feiẕâ kadaytum menâsikekum feẕkuru-llâhe keẕikrikum âbâekum ev eşedde ẕikrâ. femine-nnâsi mey yekûlu rabbenâ âtinâ fi-ddunyâ vemâ lehû fi-l'âḫirati min ḫalâk.
Türkçe Meali: Hac ibadetinizi bitirdiğinizde, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir anışla Allah'ı anın. "Rabbimiz! Bize sadece dünyada ver" diyen insanlar vardır, öylesine, ahirette bir pay yoktur.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 201. Ayet
Arapça: وَمِنْهُم مَّن يَقُولُ رَبَّنَآ ءَاتِنَا فِى ٱلدُّنْيَا حَسَنَةًۭ وَفِى ٱلْءَاخِرَةِ حَسَنَةًۭ وَقِنَا عَذَابَ ٱلنَّارِ
Türkçe Okunuşu: veminhum mey yekûlu rabbenâ âtinâ fi-ddunyâ hasenetev vefi-l'âḫirati hasenetev vekinâ `aẕâbe-nnâr.
Türkçe Meali: "Rabbimiz! Bize dünyada iyiyi, ahirette de iyiyi ver, bizi ateşin azabından koru" diyenler vardır.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 202. Ayet
Arapça: أُو۟لَٰٓئِكَ لَهُمْ نَصِيبٌۭ مِّمَّا كَسَبُوا۟ ۚ وَٱللَّهُ سَرِيعُ ٱلْحِسَابِ
Türkçe Okunuşu: ulâike lehum nesîbum mimmâ kesebû. vellâhu serî`u-lhisâb.
Türkçe Meali: İşte onlara, kazançlarından ötürü karşılık vardır. Allah hesabı çabuk görür.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 203. Ayet
Arapça: ۞ وَٱذْكُرُوا۟ ٱللَّهَ فِىٓ أَيَّامٍۢ مَّعْدُودَٰتٍۢ ۚ فَمَن تَعَجَّلَ فِى يَوْمَيْنِ فَلَآ إِثْمَ عَلَيْهِ وَمَن تَأَخَّرَ فَلَآ إِثْمَ عَلَيْهِ ۚ لِمَنِ ٱتَّقَىٰ ۗ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّكُمْ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ
Türkçe Okunuşu: veẕkuru-llâhe fî eyyâmim ma`dûdât. femen te`accele fî yevmeyni felâ iŝme `aleyh. vemen teeḫḫara felâ iŝme `aleyhi limeni-ttekâ. vetteku-llâhe va`lemû ennekum ileyhi tuhşerûn.
Türkçe Meali: Allah'ı sayılı günlerde anın. Günahtan sakınan kimseye, acele edip, Mina'daki ibadeti iki günde bitirirse günah yoktur, geri kalsa da günah yoktur. Allah'tan sakının. O'nun katında toplanacağınızı bilin.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 204. Ayet
Arapça: وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يُعْجِبُكَ قَوْلُهُۥ فِى ٱلْحَيَوٰةِ ٱلدُّنْيَا وَيُشْهِدُ ٱللَّهَ عَلَىٰ مَا فِى قَلْبِهِۦ وَهُوَ أَلَدُّ ٱلْخِصَامِ
Türkçe Okunuşu: vemine-nnâsi mey yu`cibuke kavluhû fi-lhayâti-ddunyâ veyuşhidu-llâhe `alâ mâ fî kalbihî vehuve eleddu-lḫisâm.
Türkçe Meali: Dünya hayatına dair konuşması senin hoşuna giden, pek azılı düşman iken, kalbinde olana Allah'ı şahid tutan, işbaşına geçince, yeryüzünde bozgunculuk yapmaya, ekin ve nesli yok etmeğe çabalayan insanlar vardır. Allah bozgunculuğu sevmez.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 205. Ayet
Arapça: وَإِذَا تَوَلَّىٰ سَعَىٰ فِى ٱلْأَرْضِ لِيُفْسِدَ فِيهَا وَيُهْلِكَ ٱلْحَرْثَ وَٱلنَّسْلَ ۗ وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ ٱلْفَسَادَ
Türkçe Okunuşu: veiẕâ tevellâ se`â fi-l'ardi liyufside fîhâ veyuhlike-lharŝe vennesl. vellâhu lâ yuhibbu-lfesâd.
Türkçe Meali: Dünya hayatına dair konuşması senin hoşuna giden, pek azılı düşman iken, kalbinde olana Allah'ı şahid tutan, işbaşına geçince, yeryüzünde bozgunculuk yapmaya, ekin ve nesli yok etmeğe çabalayan insanlar vardır. Allah bozgunculuğu sevmez.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 206. Ayet
Arapça: وَإِذَا قِيلَ لَهُ ٱتَّقِ ٱللَّهَ أَخَذَتْهُ ٱلْعِزَّةُ بِٱلْإِثْمِ ۚ فَحَسْبُهُۥ جَهَنَّمُ ۚ وَلَبِئْسَ ٱلْمِهَادُ
Türkçe Okunuşu: veiẕâ kîle lehu-tteki-llâhe eḫaẕethu-l`izzetu bil'iŝmi fehasbuhû cehennem. velebi'se-lmihâd.
Türkçe Meali: Ona: "Allah'tan sakın" denince, gururu kendisine günah işletir, artık ona cehennem yetişir, ne kötü yataktır!..
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 207. Ayet
Arapça: وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَشْرِى نَفْسَهُ ٱبْتِغَآءَ مَرْضَاتِ ٱللَّهِ ۗ وَٱللَّهُ رَءُوفٌۢ بِٱلْعِبَادِ
Türkçe Okunuşu: vemine-nnâsi mey yeşrî nefsehu-btiğâe merdâti-llâh. vellâhu raûfum bil`ibâd.
Türkçe Meali: İnsanlar arasında, Allah'ın rızasını kazanmak için canını verenler vardır. Allah kullarına karşı şefkatlidir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 208. Ayet
Arapça: يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ٱدْخُلُوا۟ فِى ٱلسِّلْمِ كَآفَّةًۭ وَلَا تَتَّبِعُوا۟ خُطُوَٰتِ ٱلشَّيْطَٰنِ ۚ إِنَّهُۥ لَكُمْ عَدُوٌّۭ مُّبِينٌۭ
Türkçe Okunuşu: yâ eyyuhe-lleẕîne âmenu-dḫulû fi-ssilmi kâffeten. velâ tettebi`û ḫutuvâti-şşeytân. innehû lekum `aduvvum mubîn.
Türkçe Meali: Ey İnananlar! Hep birden barışa girin, şeytana ayak uydurmayın, o sizin apaçık düşmanınızdır.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 209. Ayet
Arapça: فَإِن زَلَلْتُم مِّنۢ بَعْدِ مَا جَآءَتْكُمُ ٱلْبَيِّنَٰتُ فَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
Türkçe Okunuşu: fein zeleltum mim ba`di mâ câetkumu-lbeyyinâtu fa`lemû enne-llâhe `azîzun hakîm.
Türkçe Meali: Size belgeler geldikten sonra kayarsanız, biliniz ki Allah güçlüdür, Hakim'dir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 210. Ayet
Arapça: هَلْ يَنظُرُونَ إِلَّآ أَن يَأْتِيَهُمُ ٱللَّهُ فِى ظُلَلٍۢ مِّنَ ٱلْغَمَامِ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةُ وَقُضِىَ ٱلْأَمْرُ ۚ وَإِلَى ٱللَّهِ تُرْجَعُ ٱلْأُمُورُ
Türkçe Okunuşu: hel yenżurûne illâ ey ye'tiyehumu-llâhu fî żulelim mine-lğamâmi velmelâiketu vekudiye-l'emr. veile-llâhi turce`u-l'umûr.
Türkçe Meali: Onlar, bulut gölgeleri içinde, Allah'ın azabının ve meleklerin tepelerine inip işin bitmesini mi bekliyorlar? Bütün işler Allah'a dönecektir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 211. Ayet
Arapça: سَلْ بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ كَمْ ءَاتَيْنَٰهُم مِّنْ ءَايَةٍۭ بَيِّنَةٍۢ ۗ وَمَن يُبَدِّلْ نِعْمَةَ ٱللَّهِ مِنۢ بَعْدِ مَا جَآءَتْهُ فَإِنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلْعِقَابِ
Türkçe Okunuşu: sel benî isrâîle kem âteynâhum min âyetim beyyineh. vemey yubeddil ni`mete-llâhi mim ba`di mâ câethu feinne-llâhe şedîdu-l`ikâb.
Türkçe Meali: İsrailoğullarına sor; onlara apaçık nice ayetler verdik, Allah'ın nimetini, kendisine geldikten sonra kim değiştirirse, bilsin ki, Allah'ın cezası şüphesiz şiddetlidir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 212. Ayet
Arapça: زُيِّنَ لِلَّذِينَ كَفَرُوا۟ ٱلْحَيَوٰةُ ٱلدُّنْيَا وَيَسْخَرُونَ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ ۘ وَٱلَّذِينَ ٱتَّقَوْا۟ فَوْقَهُمْ يَوْمَ ٱلْقِيَٰمَةِ ۗ وَٱللَّهُ يَرْزُقُ مَن يَشَآءُ بِغَيْرِ حِسَابٍۢ
Türkçe Okunuşu: zuyyine lilleẕîne keferu-lhayâtu-ddunyâ veyesḫarûne mine-lleẕîne âmenû. velleẕîne-ttekav fevkahum yevme-lkiyâmeh. vellâhu yerzuku mey yeşâu biğayri hisâb.
Türkçe Meali: İnkar edenlere, dünya hayatı güzel görünür, onlar, inananlarla alay ederler, oysa, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar kıyamet günü onların üstünde olacaklardır. Allah dilediğini hesabsız şekilde rızıklandırır.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 213. Ayet
Arapça: كَانَ ٱلنَّاسُ أُمَّةًۭ وَٰحِدَةًۭ فَبَعَثَ ٱللَّهُ ٱلنَّبِيِّۦنَ مُبَشِّرِينَ وَمُنذِرِينَ وَأَنزَلَ مَعَهُمُ ٱلْكِتَٰبَ بِٱلْحَقِّ لِيَحْكُمَ بَيْنَ ٱلنَّاسِ فِيمَا ٱخْتَلَفُوا۟ فِيهِ ۚ وَمَا ٱخْتَلَفَ فِيهِ إِلَّا ٱلَّذِينَ أُوتُوهُ مِنۢ بَعْدِ مَا جَآءَتْهُمُ ٱلْبَيِّنَٰتُ بَغْيًۢا بَيْنَهُمْ ۖ فَهَدَى ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لِمَا ٱخْتَلَفُوا۟ فِيهِ مِنَ ٱلْحَقِّ بِإِذْنِهِۦ ۗ وَٱللَّهُ يَهْدِى مَن يَشَآءُ إِلَىٰ صِرَٰطٍۢ مُّسْتَقِيمٍ
Türkçe Okunuşu: kâne-nnâsu ummetev vâhideten febe`aŝe-llâhu-nnebiyyîne mubeşşirîne vemunẕirîn. veenzele me`ahumu-lkitâbe bilhakki liyahkume beyne-nnâsi fîme-ḫtelefû fîh. veme-ḫtelefe fîhi ille-lleẕîne ûtûhu mim ba`di mâ câethumu-lbeyyinâtu bağyem beynehum. fehede-llâhu-lleẕîne âmenû lime-ḫtelefû fîhi mine-lhakki biiẕnih. vellâhu yehdî mey yeşâu ilâ sirâtim mustekîm.
Türkçe Meali: İnsanlar bir tek ümmetti. Allah peygamberleri müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdi; insanların ayrılığa düşecekleri hususlarda aralarında hüküm vermek için onlarla birlikte hak Kitaplar indirdi. Ancak Kitap verilenler, kendilerine belgeler geldikten sonra, aralarındaki ihtiras yüzünden onda ayrılığa düştüler. Allah, inananları, ayrılığa düştükleri gerçeğe kendi izni ile eriştirdi. Allah dilediğini doğru yola eriştirir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 214. Ayet
Arapça: أَمْ حَسِبْتُمْ أَن تَدْخُلُوا۟ ٱلْجَنَّةَ وَلَمَّا يَأْتِكُم مَّثَلُ ٱلَّذِينَ خَلَوْا۟ مِن قَبْلِكُم ۖ مَّسَّتْهُمُ ٱلْبَأْسَآءُ وَٱلضَّرَّآءُ وَزُلْزِلُوا۟ حَتَّىٰ يَقُولَ ٱلرَّسُولُ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ مَعَهُۥ مَتَىٰ نَصْرُ ٱللَّهِ ۗ أَلَآ إِنَّ نَصْرَ ٱللَّهِ قَرِيبٌۭ
Türkçe Okunuşu: em hasibtum en tedḫulu-lcennete velemmâ ye'tikum meŝelu-lleẕîne ḫalev min kablikum. messethumu-lbe'sâu veddarrâu vezulzilû hattâ yekûle-rrasûlu velleẕîne âmenû me`ahû metâ nasru-llâh. elâ inne nasra-llâhi karîb.
Türkçe Meali: Sizden önce gelenlerin durumu sizin başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi zannettiniz? Peygamber ve onunla beraber müminler: "Allah'ın yardımı ne zaman?" diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı; iyi bilin ki Allah'ın yardımı şüphesiz yakındır.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 215. Ayet
Arapça: يَسْـَٔلُونَكَ مَاذَا يُنفِقُونَ ۖ قُلْ مَآ أَنفَقْتُم مِّنْ خَيْرٍۢ فَلِلْوَٰلِدَيْنِ وَٱلْأَقْرَبِينَ وَٱلْيَتَٰمَىٰ وَٱلْمَسَٰكِينِ وَٱبْنِ ٱلسَّبِيلِ ۗ وَمَا تَفْعَلُوا۟ مِنْ خَيْرٍۢ فَإِنَّ ٱللَّهَ بِهِۦ عَلِيمٌۭ
Türkçe Okunuşu: yes'elûneke mâẕâ yunfikûn. kul mâ enfaktum min ḫayrin felilvâlideyni vel'akrabîne velyetâmâ velmesâkîni vebni-ssebîl. vemâ tef`alû min ḫayrin feinne-llâhe bihî `alîm.
Türkçe Meali: Sana, ne sarfedeceklerini sorarlar, de ki: "Sarfedeceğiniz mal, ana baba, yakınlar, yetimler, düşkünler, yolcular içindir. Yaptığınız her iyiliği Allah şüphesiz bilir".
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 216. Ayet
Arapça: كُتِبَ عَلَيْكُمُ ٱلْقِتَالُ وَهُوَ كُرْهٌۭ لَّكُمْ ۖ وَعَسَىٰٓ أَن تَكْرَهُوا۟ شَيْـًۭٔا وَهُوَ خَيْرٌۭ لَّكُمْ ۖ وَعَسَىٰٓ أَن تُحِبُّوا۟ شَيْـًۭٔا وَهُوَ شَرٌّۭ لَّكُمْ ۗ وَٱللَّهُ يَعْلَمُ وَأَنتُمْ لَا تَعْلَمُونَ
Türkçe Okunuşu: kutibe `aleykumu-lkitâlu vehuve kurhul lekum. ve`asâ en tekrahû şey'ev vehuve ḫayrul lekum. ve`asâ en tuhibbû şey'ev vehuve şerrul lekum. vellâhu ya`lemu veentum lâ ta`lemûn.
Türkçe Meali: Savaş, hoşunuza gitmediği halde size farz kılındı. İhtimal ki hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinizedir ve ihtimal ki sevdiğiniz bir şey sizin kötülüğünüzedir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 217. Ayet
Arapça: يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلشَّهْرِ ٱلْحَرَامِ قِتَالٍۢ فِيهِ ۖ قُلْ قِتَالٌۭ فِيهِ كَبِيرٌۭ ۖ وَصَدٌّ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ وَكُفْرٌۢ بِهِۦ وَٱلْمَسْجِدِ ٱلْحَرَامِ وَإِخْرَاجُ أَهْلِهِۦ مِنْهُ أَكْبَرُ عِندَ ٱللَّهِ ۚ وَٱلْفِتْنَةُ أَكْبَرُ مِنَ ٱلْقَتْلِ ۗ وَلَا يَزَالُونَ يُقَٰتِلُونَكُمْ حَتَّىٰ يَرُدُّوكُمْ عَن دِينِكُمْ إِنِ ٱسْتَطَٰعُوا۟ ۚ وَمَن يَرْتَدِدْ مِنكُمْ عَن دِينِهِۦ فَيَمُتْ وَهُوَ كَافِرٌۭ فَأُو۟لَٰٓئِكَ حَبِطَتْ أَعْمَٰلُهُمْ فِى ٱلدُّنْيَا وَٱلْءَاخِرَةِ ۖ وَأُو۟لَٰٓئِكَ أَصْحَٰبُ ٱلنَّارِ ۖ هُمْ فِيهَا خَٰلِدُونَ
Türkçe Okunuşu: yes'elûneke `ani-şşehri-lharâmi kitâlin fîh. kul kitâlun fîhi kebîr. vesaddun `an sebîli-llâhi vekufrum bihî velmescidi-lharâmi veiḫrâcu ehlihî minhu ekberu `inde-llâh. velfitnetu ekberu mine-lkatl. velâ yezâlûne yukâtilûnekum hattâ yeruddûkum `an dînikum ini-stetâ`û. vemey yertedid minkum `an dînihî feyemut vehuve kâfirun feulâike habitat a`mâluhum fi-ddunyâ vel'âḫirah. veulâike ashâbu-nnâr. hum fîhâ ḫâlidûn.
Türkçe Meali: Sana hürmet edilen ayı, o aydaki savaşı sorarlar. De ki: "O ayda savaşmak büyük suçtur. Allah yolundan alıkoymak, O'nu inkar etmek, Mescidi Haram'a engel olmak ve halkını oradan çıkarmak Allah katında daha büyük suçtur. Fitne çıkarmak ise öldürmekten daha büyüktür". Güçleri yeterse, dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşa devam ederler. İçinizden dininden dönüp kafir olarak ölen olursa, bunların işleri dünya ve ahirette boşa gitmiş olur. İşte cehennemlikler onlardır, onlar orada temellidirler.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 218. Ayet
Arapça: إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَٱلَّذِينَ هَاجَرُوا۟ وَجَٰهَدُوا۟ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ أُو۟لَٰٓئِكَ يَرْجُونَ رَحْمَتَ ٱللَّهِ ۚ وَٱللَّهُ غَفُورٌۭ رَّحِيمٌۭ
Türkçe Okunuşu: inne-lleẕîne âmenû velleẕîne hâcerû vecâhedû fî sebîli-llâhi ulâike yercûne rahmete-llâh. vellâhu ğafûrur rahîm.
Türkçe Meali: İnananlar, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler Allah'ın rahmetini umarlar. Allah bağışlar ve merhamet eder.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 219. Ayet
Arapça: ۞ يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلْخَمْرِ وَٱلْمَيْسِرِ ۖ قُلْ فِيهِمَآ إِثْمٌۭ كَبِيرٌۭ وَمَنَٰفِعُ لِلنَّاسِ وَإِثْمُهُمَآ أَكْبَرُ مِن نَّفْعِهِمَا ۗ وَيَسْـَٔلُونَكَ مَاذَا يُنفِقُونَ قُلِ ٱلْعَفْوَ ۗ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمُ ٱلْءَايَٰتِ لَعَلَّكُمْ تَتَفَكَّرُونَ
Türkçe Okunuşu: yes'elûneke `ani-lḫamri velmeysir. kul fîhimâ iŝmun kebîruv vemenâfi`u linnâs. veiŝmuhumâ ekberu min nef`ihimâ. veyes'elûneke mâẕâ yunfikûn. kuli-l`afv. keẕâlike yubeyyinu-llâhu lekumu-l'âyâti le`allekum tetefekkerûn.
Türkçe Meali: Sana içki ve kumarı sorarlar, de ki: "İkisinde hem büyük günah ve hem insanlara bazı faydalar vardır. Günahları faydasından daha büyüktür". Ne sarfedeceklerini sana sorarlar, de ki: "Artanı". Böylece Allah, dünya ve ahiret hususunda düşünesiniz diye size ayetleri açıklar.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 220. Ayet
Arapça: فِى ٱلدُّنْيَا وَٱلْءَاخِرَةِ ۗ وَيَسْـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلْيَتَٰمَىٰ ۖ قُلْ إِصْلَاحٌۭ لَّهُمْ خَيْرٌۭ ۖ وَإِن تُخَالِطُوهُمْ فَإِخْوَٰنُكُمْ ۚ وَٱللَّهُ يَعْلَمُ ٱلْمُفْسِدَ مِنَ ٱلْمُصْلِحِ ۚ وَلَوْ شَآءَ ٱللَّهُ لَأَعْنَتَكُمْ ۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌۭ
Türkçe Okunuşu: fi-ddunyâ vel'âḫirah. veyes'elûneke `ani-lyetâmâ. kul islâhul lehum ḫayr. vein tuḫâlitûhum feiḫvânukum. vellâhu ya`lemu-lmufside mine-lmuslih. velev şâe-llâhu lea`netekum. inne-llâhe `azîzun hakîm.
Türkçe Meali: Sana yetimleri sorarlar, de ki: "Onların işlerini düzeltmek hayırlıdır". Eğer onlarla bir arada yaşarsanız, artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah düzeltenden bozanı ayırdetmesini bilir. Allah dileseydi sizi zora sokardı. Allah şüphesiz güçlüdür, Hakim'dir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 221. Ayet
Arapça: وَلَا تَنكِحُوا۟ ٱلْمُشْرِكَٰتِ حَتَّىٰ يُؤْمِنَّ ۚ وَلَأَمَةٌۭ مُّؤْمِنَةٌ خَيْرٌۭ مِّن مُّشْرِكَةٍۢ وَلَوْ أَعْجَبَتْكُمْ ۗ وَلَا تُنكِحُوا۟ ٱلْمُشْرِكِينَ حَتَّىٰ يُؤْمِنُوا۟ ۚ وَلَعَبْدٌۭ مُّؤْمِنٌ خَيْرٌۭ مِّن مُّشْرِكٍۢ وَلَوْ أَعْجَبَكُمْ ۗ أُو۟لَٰٓئِكَ يَدْعُونَ إِلَى ٱلنَّارِ ۖ وَٱللَّهُ يَدْعُوٓا۟ إِلَى ٱلْجَنَّةِ وَٱلْمَغْفِرَةِ بِإِذْنِهِۦ ۖ وَيُبَيِّنُ ءَايَٰتِهِۦ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ
Türkçe Okunuşu: velâ tenkihu-lmuşrikâti hattâ yu'minn. veleemetum mu'minetun ḫayrum mim muşriketiv velev a`cebetkum. velâ tunkihu-lmuşrikîne hattâ yu'minû. vele`abdum mu'minun ḫayrum mim muşrikiv velev a`cebekum. ulâike yed`ûne ile-nnâr. vellâhu yed`û ile-lcenneti velmağfirati biiẕnih. veyubeyyinu âyâtihî linnâsi le`allehum yeteẕekkerûn.
Türkçe Meali: Allah'a eş koşan kadınlarla onlar imana gelinceye kadar evlenmeyin. İnanan bir cariye, hoşunuza gitse de ortak koşan bir kadından daha iyidir. İnanmalarına kadar; ortak koşan erkeklerle mümin kadınları evlendirmeyin. İnanan bir köle, hoşunuza gitmiş olsa da, ortak koşan bir erkekten daha iyidir. İşte onlar ateşe çağırırlar, Allah ise izniyle cennete ve mağfirete çağırır ve insanlara ibret alsınlar diye ayetlerini açıklar.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 222. Ayet
Arapça: وَيَسْـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلْمَحِيضِ ۖ قُلْ هُوَ أَذًۭى فَٱعْتَزِلُوا۟ ٱلنِّسَآءَ فِى ٱلْمَحِيضِ ۖ وَلَا تَقْرَبُوهُنَّ حَتَّىٰ يَطْهُرْنَ ۖ فَإِذَا تَطَهَّرْنَ فَأْتُوهُنَّ مِنْ حَيْثُ أَمَرَكُمُ ٱللَّهُ ۚ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلتَّوَّٰبِينَ وَيُحِبُّ ٱلْمُتَطَهِّرِينَ
Türkçe Okunuşu: veyes'elûneke `ani-lmehîd. kul huve eẕen fa`tezilu-nnisâe fi-lmehîdi velâ takrabûhunne hattâ yathurn. feiẕâ tetahherne fe'tûhunne min hayŝu emerakumu-llâh. inne-llâhe yuhibbu-ttevvâbîne veyuhibbu-lmutetahhirîn.
Türkçe Meali: Sana, kadınların aybaşı hali hakkında da sorarlar, de ki: "O bir ezadır (rahatsızlıktır)". Aybaşı halinde iken kadınlardan el çekin, temizlenmelerine kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri zaman, Allah'ın size buyurduğu yoldan yaklaşın. Allah şüphesiz daima tevbe edenleri sever, temizlenenleri de sever.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 223. Ayet
Arapça: نِسَآؤُكُمْ حَرْثٌۭ لَّكُمْ فَأْتُوا۟ حَرْثَكُمْ أَنَّىٰ شِئْتُمْ ۖ وَقَدِّمُوا۟ لِأَنفُسِكُمْ ۚ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّكُم مُّلَٰقُوهُ ۗ وَبَشِّرِ ٱلْمُؤْمِنِينَ
Türkçe Okunuşu: nisâukum harŝul lekum. fe'tû harŝekum ennâ şi'tum. vekaddimû lienfusikum. vetteku-llâhe va`lemû ennekum mulâkûh. vebeşşiri-lmu'minîn.
Türkçe Meali: Kadınlarınız sizin tarlanızdır, tarlanıza istediğiniz gibi gelin. İstikbal için hazırlıklı olun, Allah'tan sakının. O'na, hiç şüphesiz kavuşacağınızı bilin, bunu inananlara müjdele.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 224. Ayet
Arapça: وَلَا تَجْعَلُوا۟ ٱللَّهَ عُرْضَةًۭ لِّأَيْمَٰنِكُمْ أَن تَبَرُّوا۟ وَتَتَّقُوا۟ وَتُصْلِحُوا۟ بَيْنَ ٱلنَّاسِ ۗ وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌۭ
Türkçe Okunuşu: velâ tec`alu-llâhe `urdatel lieymânikum en teberrû vetettekû vetuslihû beyne-nnâs. vellâhu semî`un `alîm.
Türkçe Meali: İnsanların arasını düzeltmeniz, günahtan sakınmanız ve iyi olmanız için, Allah'a yaptığınız yeminleri engel kılmayın, Allah işitir ve bilir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 225. Ayet
Arapça: لَّا يُؤَاخِذُكُمُ ٱللَّهُ بِٱللَّغْوِ فِىٓ أَيْمَٰنِكُمْ وَلَٰكِن يُؤَاخِذُكُم بِمَا كَسَبَتْ قُلُوبُكُمْ ۗ وَٱللَّهُ غَفُورٌ حَلِيمٌۭ
Türkçe Okunuşu: lâ yuâḫiẕukumu-llâhu billağvi fî eymânikum velâkiy yuâḫiẕukum bimâ kesebet kulûbukum. vellâhu ğafûrun halîm.
Türkçe Meali: Allah sizi rastgele yeminlerinizden dolayı değil, fakat kalblerinizin kasdettiği yeminlerden dolayı sorumlu tutar. Allah bağışlayandır, Halim'dir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 226. Ayet
Arapça: لِّلَّذِينَ يُؤْلُونَ مِن نِّسَآئِهِمْ تَرَبُّصُ أَرْبَعَةِ أَشْهُرٍۢ ۖ فَإِن فَآءُو فَإِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌۭ رَّحِيمٌۭ
Türkçe Okunuşu: lilleẕîne yu'lûne min nisâihim terabbusu erbe`ati eşhur. fein fâû feinne-llâhe ğafûrur rahîm.
Türkçe Meali: Kadınlarına yaklaşmamaya yemin edenler, dört ay bekleyebilirler; eğer yeminlerinden dönerlerse, bilsinler ki Allah bağışlar ve merhamet eder.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 227. Ayet
Arapça: وَإِنْ عَزَمُوا۟ ٱلطَّلَٰقَ فَإِنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌۭ
Türkçe Okunuşu: vein `azemu-ttalâka feinne-llâhe semî`un `alîm.
Türkçe Meali: Şayet boşanmaya kararlı iseler, bilsinler ki Allah şüphesiz işitir ve bilir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 228. Ayet
Arapça: وَٱلْمُطَلَّقَٰتُ يَتَرَبَّصْنَ بِأَنفُسِهِنَّ ثَلَٰثَةَ قُرُوٓءٍۢ ۚ وَلَا يَحِلُّ لَهُنَّ أَن يَكْتُمْنَ مَا خَلَقَ ٱللَّهُ فِىٓ أَرْحَامِهِنَّ إِن كُنَّ يُؤْمِنَّ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ ۚ وَبُعُولَتُهُنَّ أَحَقُّ بِرَدِّهِنَّ فِى ذَٰلِكَ إِنْ أَرَادُوٓا۟ إِصْلَٰحًۭا ۚ وَلَهُنَّ مِثْلُ ٱلَّذِى عَلَيْهِنَّ بِٱلْمَعْرُوفِ ۚ وَلِلرِّجَالِ عَلَيْهِنَّ دَرَجَةٌۭ ۗ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
Türkçe Okunuşu: velmutallekâtu yeterabbasne bienfusihinne ŝelâŝete kurû'. velâ yehillu lehunne ey yektumne mâ ḫaleka-llâhu fî erhâmihinne in kunne yu'minne billâhi velyevmi-l'âḫir. vebu`ûletuhunne ehakku biraddihinne fî ẕâlike in erâdû islâhâ. velehunne miŝlu-lleẕî `aleyhinne bilma`rûf. velirricâli `aleyhinne deraceh. vellâhu `azîzun hakîm.
Türkçe Meali: Boşanan kadınlar, kendi kendilerine üç aybaşı hali beklerler, eğer Allah'a ve ahiret gününe inanmışlarsa, rahimlerinde Allah'ın yarattığını gizlemeleri kendilerine helal değildir. Kocaları bu arada barışmak isterlerse, karılarını geri almakta daha çok hak sahibidirler. Kadınların hakları, örfe uygun bir şekilde vazifelerine denktir. Erkeklerin onlardan bir üstün derecesi vardır. Allah güçlüdür. Hakim'dir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 229. Ayet
Arapça: ٱلطَّلَٰقُ مَرَّتَانِ ۖ فَإِمْسَاكٌۢ بِمَعْرُوفٍ أَوْ تَسْرِيحٌۢ بِإِحْسَٰنٍۢ ۗ وَلَا يَحِلُّ لَكُمْ أَن تَأْخُذُوا۟ مِمَّآ ءَاتَيْتُمُوهُنَّ شَيْـًٔا إِلَّآ أَن يَخَافَآ أَلَّا يُقِيمَا حُدُودَ ٱللَّهِ ۖ فَإِنْ خِفْتُمْ أَلَّا يُقِيمَا حُدُودَ ٱللَّهِ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْهِمَا فِيمَا ٱفْتَدَتْ بِهِۦ ۗ تِلْكَ حُدُودُ ٱللَّهِ فَلَا تَعْتَدُوهَا ۚ وَمَن يَتَعَدَّ حُدُودَ ٱللَّهِ فَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلظَّٰلِمُونَ
Türkçe Okunuşu: ettalâku merratân. feimsâkum bima`rûfin ev tesrîhum biihsân. velâ yehillu lekum en te'ḫuẕû mimmâ âteytumûhunne şey'en illâ ey yeḫâfâ ellâ yukîmâ hudûde-llâh. fein ḫiftum ellâ yukîmâ hudûde-llâhi felâ cunâha `aleyhimâ fîme-ftedet bih. tilke hudûdu-llâhi felâ ta`tedûhâ. vemey yete`adde hudûde-llâhi feulâike humu-żżâlimûn.
Türkçe Meali: Boşanma iki defadır. Ya iyilikle tutma ya da iyilik yaparak bırakmadır. İkisi Allah'ın yasalarını koruyamamaktan korkmadıkça kadınlara verdiklerinizden (mehirden) bir şey almanız size helal değildir. Eğer Allah'ın yasalarını ikisi koruyamıyacaklar diye korkarsanız, o zaman kadının fidye vermesinde (mehrinden vazgeçerse) ikisine de günah yoktur. Bunlar Allah'ın yasalarıdır, onları bozmayın. Allah'ın yasalarını bozanlar ancak zalimlerdir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 230. Ayet
Arapça: فَإِن طَلَّقَهَا فَلَا تَحِلُّ لَهُۥ مِنۢ بَعْدُ حَتَّىٰ تَنكِحَ زَوْجًا غَيْرَهُۥ ۗ فَإِن طَلَّقَهَا فَلَا جُنَاحَ عَلَيْهِمَآ أَن يَتَرَاجَعَآ إِن ظَنَّآ أَن يُقِيمَا حُدُودَ ٱللَّهِ ۗ وَتِلْكَ حُدُودُ ٱللَّهِ يُبَيِّنُهَا لِقَوْمٍۢ يَعْلَمُونَ
Türkçe Okunuşu: fein tallekahâ felâ tehillu lehû mim ba`du hattâ tenkiha zevcen ğayrah. fein tallekahâ felâ cunâha `aleyhimâ ey yeterâce`â in żannâ ey yukîmâ hudûde-llâh. vetilke hudûdu-llâhi yubeyyinuhâ likavmiy ya`lemûn.
Türkçe Meali: Bundan sonra kadını boşarsa, kadın başka birisiyle evlenmedikçe bir daha kendisine helal olmaz. Eğer ikinci koca da onu boşarsa, Allah'ın yasalarını koruyacaklarını sanırlarsa eski karı kocanın birbirlerine dönmelerine bir engel yoktur. Bunlar, bilenkimseler için Allah'ın açıkladığı yasalardır.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 231. Ayet
Arapça: وَإِذَا طَلَّقْتُمُ ٱلنِّسَآءَ فَبَلَغْنَ أَجَلَهُنَّ فَأَمْسِكُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ أَوْ سَرِّحُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍۢ ۚ وَلَا تُمْسِكُوهُنَّ ضِرَارًۭا لِّتَعْتَدُوا۟ ۚ وَمَن يَفْعَلْ ذَٰلِكَ فَقَدْ ظَلَمَ نَفْسَهُۥ ۚ وَلَا تَتَّخِذُوٓا۟ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ هُزُوًۭا ۚ وَٱذْكُرُوا۟ نِعْمَتَ ٱللَّهِ عَلَيْكُمْ وَمَآ أَنزَلَ عَلَيْكُم مِّنَ ٱلْكِتَٰبِ وَٱلْحِكْمَةِ يَعِظُكُم بِهِۦ ۚ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمٌۭ
Türkçe Okunuşu: veiẕâ tallaktumu-nnisâe febelağne ecelehunne feemsikûhunne bima`rûfin ev serrihûhunne bima`rûf. velâ tumsikûhunne dirâral lita`tedû. vemey yef`al ẕâlike fekad żaleme nefseh. velâ tetteḫiẕû âyâti-llâhi huzuvâ. veẕkurû ni`mete-llâhi `aleykum vemâ enzele `aleykum mine-lkitâbi velhikmeti ye`iżukum bih. vetteku-llâhe va`lemû enne-llâhe bikulli şey'in `alîm.
Türkçe Meali: Kadınları boşadığınızda, müddetleri sona ererken, onları güzellikle tutun, ya da güzellikle bırakın, haklarına tecavüz etmek için onlara zararlı olacak şekilde tutmayın; böyle yapan şüphesiz kendisine yazık etmiş olur. Allah'ın ayetlerini de alaya almayın; Allah'ın üzerinize olan nimetini, öğüt vermek üzere size indirdiği Kitap ve hikmeti anın, Allah'tan sakının, Allah'ın her şeyi bildiğini bilin.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 232. Ayet
Arapça: وَإِذَا طَلَّقْتُمُ ٱلنِّسَآءَ فَبَلَغْنَ أَجَلَهُنَّ فَلَا تَعْضُلُوهُنَّ أَن يَنكِحْنَ أَزْوَٰجَهُنَّ إِذَا تَرَٰضَوْا۟ بَيْنَهُم بِٱلْمَعْرُوفِ ۗ ذَٰلِكَ يُوعَظُ بِهِۦ مَن كَانَ مِنكُمْ يُؤْمِنُ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ ۗ ذَٰلِكُمْ أَزْكَىٰ لَكُمْ وَأَطْهَرُ ۗ وَٱللَّهُ يَعْلَمُ وَأَنتُمْ لَا تَعْلَمُونَ
Türkçe Okunuşu: veiẕâ tallaktumu-nnisâe febelağne ecelehunne felâ ta`dulûhunne ey yenkihne ezvâcehunne iẕâ terâdav beynehum bilma`rûf. ẕâlike yû`ażu bihî men kâne minkum yu'minu billâhi velyevmi-l'âḫir. ẕâlikum ezkâ lekum veather. vellâhu ya`lemu veentum lâ ta`lemûn.
Türkçe Meali: Kadınları boşadığınızda, müddetleri sona ermişse, kocaları ile birbirleriyle güzellikle anlaşmışlarsa evlenmelerine engel olmayın. İçinizden Allah'a ve ahiret gününe inanan kimse bundan ibret alır. Bu sizin için daha nezih ve daha paktır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 233. Ayet
Arapça: ۞ وَٱلْوَٰلِدَٰتُ يُرْضِعْنَ أَوْلَٰدَهُنَّ حَوْلَيْنِ كَامِلَيْنِ ۖ لِمَنْ أَرَادَ أَن يُتِمَّ ٱلرَّضَاعَةَ ۚ وَعَلَى ٱلْمَوْلُودِ لَهُۥ رِزْقُهُنَّ وَكِسْوَتُهُنَّ بِٱلْمَعْرُوفِ ۚ لَا تُكَلَّفُ نَفْسٌ إِلَّا وُسْعَهَا ۚ لَا تُضَآرَّ وَٰلِدَةٌۢ بِوَلَدِهَا وَلَا مَوْلُودٌۭ لَّهُۥ بِوَلَدِهِۦ ۚ وَعَلَى ٱلْوَارِثِ مِثْلُ ذَٰلِكَ ۗ فَإِنْ أَرَادَا فِصَالًا عَن تَرَاضٍۢ مِّنْهُمَا وَتَشَاوُرٍۢ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْهِمَا ۗ وَإِنْ أَرَدتُّمْ أَن تَسْتَرْضِعُوٓا۟ أَوْلَٰدَكُمْ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ إِذَا سَلَّمْتُم مَّآ ءَاتَيْتُم بِٱلْمَعْرُوفِ ۗ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌۭ
Türkçe Okunuşu: velvâlidâtu yurdi`ne evlâdehunne havleyni kâmileyni limen erâde ey yutimme-rradâ`ah. ve`ale-lmevlûdi lehû rizkuhunne vekisvetuhunne bilma`rûf. lâ tukellefu nefsun illâ vus`ahâ. lâ tudârra vâlidetum biveledihâ velâ mevlûdul lehû biveledihî ve`ale-lvâriŝi miŝlu ẕâlik. fein erâdâ fisâlen `an terâdim minhumâ veteşâvurin felâ cunâha `aleyhimâ. vein erattum en testerdi`û evlâdekum felâ cunâha `aleykum iẕâ sellemtum mâ âteytum bilma`rûf. vetteku-llâhe va`lemû enne-llâhe bimâ ta`melûne besîr.
Türkçe Meali: Anneler çocuklarını, emzirmeyi tamamlatmak isteyen baba için, tam iki sene emzirirler. Anaların yiyecek ve giyeceğini uygun bir şekilde sağlamak çocuk kendisinin olan babaya borçtur. Herkese ancak gücü nisbetinde teklifte bulunulur. Ana çocuğundan, çocuk kendisinin olan baba da çocuğundan dolayı zarara sokulmasın. Mirasçıya da aynı şeyi yapmak borçtur. Ana baba aralarında danışarak ve anlaşarak sütten kesmek isterlerse, ikisine de sorumluluk yoktur. Çocuklarınızı sütanneye emzirtmek isterseniz, vereceğinizi örfe uygun bir şekilde öderseniz, size sorumluluk yoktur. Allah'tan sakının, yaptıklarınızı gördüğünü bilin.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 234. Ayet
Arapça: وَٱلَّذِينَ يُتَوَفَّوْنَ مِنكُمْ وَيَذَرُونَ أَزْوَٰجًۭا يَتَرَبَّصْنَ بِأَنفُسِهِنَّ أَرْبَعَةَ أَشْهُرٍۢ وَعَشْرًۭا ۖ فَإِذَا بَلَغْنَ أَجَلَهُنَّ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِيمَا فَعَلْنَ فِىٓ أَنفُسِهِنَّ بِٱلْمَعْرُوفِ ۗ وَٱللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌۭ
Türkçe Okunuşu: velleẕîne yuteveffevne minkum veyeẕerûne ezvâcey yeterabbasne bienfusihinne erbe`ate eşhuriv ve`aşrâ. feiẕâ belağne ecelehunne felâ cunâha `aleykum fîmâ fe`alne fî enfusihinne bilma`rûf. vellâhu bimâ ta`melûne ḫabîr.
Türkçe Meali: İçinizden ölenlerin bırakmış olduğu eşler kendi kendilerine dört ay on gün beklerler; müddetleri sona erdiğinde, onların kendi haklarında uygun şekilde yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur. Allah işlediklerinizden haberdardır.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 235. Ayet
Arapça: وَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِيمَا عَرَّضْتُم بِهِۦ مِنْ خِطْبَةِ ٱلنِّسَآءِ أَوْ أَكْنَنتُمْ فِىٓ أَنفُسِكُمْ ۚ عَلِمَ ٱللَّهُ أَنَّكُمْ سَتَذْكُرُونَهُنَّ وَلَٰكِن لَّا تُوَاعِدُوهُنَّ سِرًّا إِلَّآ أَن تَقُولُوا۟ قَوْلًۭا مَّعْرُوفًۭا ۚ وَلَا تَعْزِمُوا۟ عُقْدَةَ ٱلنِّكَاحِ حَتَّىٰ يَبْلُغَ ٱلْكِتَٰبُ أَجَلَهُۥ ۚ وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ يَعْلَمُ مَا فِىٓ أَنفُسِكُمْ فَٱحْذَرُوهُ ۚ وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ حَلِيمٌۭ
Türkçe Okunuşu: velâ cunâha `aleykum fîmâ `arradtum bihî min ḫitbeti-nnisâi ev eknentum fî enfusikum. `alime-llâhu ennekum seteẕkurûnehunne velâkil lâ tuvâ`idûhunne sirran illâ en tekûlû kavlem ma`rûfâ. velâ ta`zimû `ukdete-nnikâhi hattâ yebluğa-lkitâbu eceleh. va`lemû enne-llâhe ya`lemu mâ fî enfusikum fahẕerûh. va`lemû enne-llâhe ğafûrun halîm.
Türkçe Meali: Böyle kadınlara kapalı bir şekilde evlenme teklif etmenizde veya içinizden onlarla evlenmeyi geçirmenizde size sorumluluk yoktur. Allah onları anacağınızı bilir. Sakın meşru sözler dışında onlarla gizlice sözleşmeyin, müddet sona erene kadar nikah akdine kalkışmayın. İçinizde olanı Allah'ın bildiğini bilin de O'ndan çekinin. Allah'ın bağışlayan ve Halim olduğunu bilin.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 236. Ayet
Arapça: لَّا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ إِن طَلَّقْتُمُ ٱلنِّسَآءَ مَا لَمْ تَمَسُّوهُنَّ أَوْ تَفْرِضُوا۟ لَهُنَّ فَرِيضَةًۭ ۚ وَمَتِّعُوهُنَّ عَلَى ٱلْمُوسِعِ قَدَرُهُۥ وَعَلَى ٱلْمُقْتِرِ قَدَرُهُۥ مَتَٰعًۢا بِٱلْمَعْرُوفِ ۖ حَقًّا عَلَى ٱلْمُحْسِنِينَ
Türkçe Okunuşu: lâ cunâha `aleykum in tallaktumu-nnisâe mâ lem temessûhunne ev tefridû lehunne ferîdah. vemetti`ûhunn. `ale-lmûsi`i kaderuhû ve`ale-lmuktiri kaderuhu. metâ`am bilma`rûf. hakkan `ale-lmuhsinîn.
Türkçe Meali: Kadınlara el sürmeden ve mehirlerini biçmeden onları boşarsanız size sorumluluk yoktur. Onları zengin kendi çapına, fakir kendi çapına uygun bir şekilde faydalandırın. Bu iyi davrananların şanına yakışır bir borçtur.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 237. Ayet
Arapça: وَإِن طَلَّقْتُمُوهُنَّ مِن قَبْلِ أَن تَمَسُّوهُنَّ وَقَدْ فَرَضْتُمْ لَهُنَّ فَرِيضَةًۭ فَنِصْفُ مَا فَرَضْتُمْ إِلَّآ أَن يَعْفُونَ أَوْ يَعْفُوَا۟ ٱلَّذِى بِيَدِهِۦ عُقْدَةُ ٱلنِّكَاحِ ۚ وَأَن تَعْفُوٓا۟ أَقْرَبُ لِلتَّقْوَىٰ ۚ وَلَا تَنسَوُا۟ ٱلْفَضْلَ بَيْنَكُمْ ۚ إِنَّ ٱللَّهَ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ
Türkçe Okunuşu: vein tallaktumûhunne min kabli en temessûhunne vekad feradtum lehunne ferîdaten fenisfu mâ feradtum illâ ey ya`fûne ev ya`fuve-lleẕî biyedihî `ukdetu-nnikâh. veen ta`fû akrabu littakvâ. velâ tensevu-lfadle beynekum. inne-llâhe bimâ ta`melûne besîr.
Türkçe Meali: Eğer onlara mehir biçer de el sürmeden onları boşarsanız, kendileri veya nikah akdi elinde olan erkeğin bağışlaması hali müstesna biçtiğinizin yarısını verin, bağışlamanız Allah'tan sakınmaya daha uygundur. Aranızdaki iyiliği unutmayın. Allah şüphesiz işlediklerinizi görür.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 238. Ayet
Arapça: حَٰفِظُوا۟ عَلَى ٱلصَّلَوَٰتِ وَٱلصَّلَوٰةِ ٱلْوُسْطَىٰ وَقُومُوا۟ لِلَّهِ قَٰنِتِينَ
Türkçe Okunuşu: hâfiżû `ale-ssalâvâti vessalâti-lvustâ vekûmû lillâhi kânitîn.
Türkçe Meali: Namazlara ve orta namaza devam edin; gönülden boyun eğerek Allah için namaza durun.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 239. Ayet
Arapça: فَإِنْ خِفْتُمْ فَرِجَالًا أَوْ رُكْبَانًۭا ۖ فَإِذَآ أَمِنتُمْ فَٱذْكُرُوا۟ ٱللَّهَ كَمَا عَلَّمَكُم مَّا لَمْ تَكُونُوا۟ تَعْلَمُونَ
Türkçe Okunuşu: fein ḫiftum fericâlen ev rukbânâ. feiẕâ emintum feẕkuru-llâhe kemâ `allemekum mâ lem tekûnû ta`lemûn.
Türkçe Meali: Eğer korkarsanız, yaya yahut binekte iken kılın, güvene erişince, bilmediklerinizi öğrettiği gibi Allah'ı anın.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 240. Ayet
Arapça: وَٱلَّذِينَ يُتَوَفَّوْنَ مِنكُمْ وَيَذَرُونَ أَزْوَٰجًۭا وَصِيَّةًۭ لِّأَزْوَٰجِهِم مَّتَٰعًا إِلَى ٱلْحَوْلِ غَيْرَ إِخْرَاجٍۢ ۚ فَإِنْ خَرَجْنَ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْكُمْ فِى مَا فَعَلْنَ فِىٓ أَنفُسِهِنَّ مِن مَّعْرُوفٍۢ ۗ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌۭ
Türkçe Okunuşu: velleẕîne yuteveffevne minkum veyeẕerûne ezvâcâ. vesiyyetel liezvâcihim metâ`an ile-lhavli ğayra iḫrâc. fein ḫaracne felâ cunâha `aleykum fî mâ fe`alne fî enfusihinne mim ma`rûf. vellâhu `azîzun hakîm.
Türkçe Meali: İçinizden ölüp, eşler bırakacak olanlar, evlerinden çıkarılmaksızın, senesine kadar eşlerinin geçimini sağlayacak şeyi vasiyet etsinler; eğer çıkarlarsa kendilerinin meşru olarak yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur. Allah güçlüdür, Hakim'dir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 241. Ayet
Arapça: وَلِلْمُطَلَّقَٰتِ مَتَٰعٌۢ بِٱلْمَعْرُوفِ ۖ حَقًّا عَلَى ٱلْمُتَّقِينَ
Türkçe Okunuşu: velilmutallekâti metâ`um bilma`rûf. hakkan `ale-lmuttekîn.
Türkçe Meali: Boşanan kadınları, haksızlıktan sakınanlara bir borç olmak üzere, uygun bir surette faydalandırma vardır.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 242. Ayet
Arapça: كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمْ ءَايَٰتِهِۦ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ
Türkçe Okunuşu: keẕâlike yubeyyinu-llâhu lekum âyâtihî le`allekum ta`kilûn.
Türkçe Meali: Allah ayetlerini düşünesiniz diye böylece açıklamaktadır.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 243. Ayet
Arapça: ۞ أَلَمْ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ خَرَجُوا۟ مِن دِيَٰرِهِمْ وَهُمْ أُلُوفٌ حَذَرَ ٱلْمَوْتِ فَقَالَ لَهُمُ ٱللَّهُ مُوتُوا۟ ثُمَّ أَحْيَٰهُمْ ۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَذُو فَضْلٍ عَلَى ٱلنَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَشْكُرُونَ
Türkçe Okunuşu: elem tera ile-lleẕîne ḫaracû min diyârihim vehum ulûfun haẕera-lmevt. fekâle lehumu-llâhu mûtû ŝumme ahyâhum. inne-llâhe leẕû fadlin `ale-nnâsi velâkinne ekŝera-nnâsi lâ yeşkurûn.
Türkçe Meali: Binlerce kişinin memleketlerinden ölüm korkusuyla çıktıklarını görmedin mi? Allah onlara "Ölün" dedi. Sonra onları diriltti. Allah insanlara bol nimet verir, fakat insanların çoğu şükretmezler.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 244. Ayet
Arapça: وَقَٰتِلُوا۟ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌۭ
Türkçe Okunuşu: vekâtilû fî sebîli-llâhi va`lemû enne-llâhe semî`un `alîm.
Türkçe Meali: Allah yolunda savaşın; bilin ki Allah işitir ve bilir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 245. Ayet
Arapça: مَّن ذَا ٱلَّذِى يُقْرِضُ ٱللَّهَ قَرْضًا حَسَنًۭا فَيُضَٰعِفَهُۥ لَهُۥٓ أَضْعَافًۭا كَثِيرَةًۭ ۚ وَٱللَّهُ يَقْبِضُ وَيَبْصُۜطُ وَإِلَيْهِ تُرْجَعُونَ
Türkçe Okunuşu: men ẕe-lleẕî yukridu-llâhe kardan hasenen feyudâ`ifehû lehû ad`âfen keŝîrah. vellâhu yakbidu veyebsut. veileyhi turce`ûn.
Türkçe Meali: Allah'a, kat kat karşılığını arttıracağı güzel bir ödünç takdiminde kim bulunur? Allah hem darlaştırır, hem bollaştırır; O'na döneceksiniz.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 246. Ayet
Arapça: أَلَمْ تَرَ إِلَى ٱلْمَلَإِ مِنۢ بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ مِنۢ بَعْدِ مُوسَىٰٓ إِذْ قَالُوا۟ لِنَبِىٍّۢ لَّهُمُ ٱبْعَثْ لَنَا مَلِكًۭا نُّقَٰتِلْ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ ۖ قَالَ هَلْ عَسَيْتُمْ إِن كُتِبَ عَلَيْكُمُ ٱلْقِتَالُ أَلَّا تُقَٰتِلُوا۟ ۖ قَالُوا۟ وَمَا لَنَآ أَلَّا نُقَٰتِلَ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَقَدْ أُخْرِجْنَا مِن دِيَٰرِنَا وَأَبْنَآئِنَا ۖ فَلَمَّا كُتِبَ عَلَيْهِمُ ٱلْقِتَالُ تَوَلَّوْا۟ إِلَّا قَلِيلًۭا مِّنْهُمْ ۗ وَٱللَّهُ عَلِيمٌۢ بِٱلظَّٰلِمِينَ
Türkçe Okunuşu: elem tera ile-lmelei mim benî isrâîle mim ba`di mûsâ. iẕ kâlû linebiyyil lehumu-b`aŝ lenâ meliken nukâtil fî sebîli-llâh. kâle hel `aseytum in kutibe `aleykumu-lkitâlu ellâ tukâtilû. kâlû vemâ lenâ ellâ nukâtile fî sebîli-llâhi vekad uḫricnâ min diyârinâ veebnâinâ. felemmâ kutibe `aleyhimu-lkitâlu tevellev illâ kalîlem minhum. vellâhu `alîmum biżżâlimîn.
Türkçe Meali: Musa'dan sonra İsrailoğullarının ileri gelenlerini görmedin mi? Peygamberlerinden birine, "Bize bir hükümdar gönder de Allah yolunda savaşalım" demişlerdi. "Ya savaş size farz kılındığında gitmeyecek olursanız?" demişti. "Memleketimizden ve çocuklarımızdan uzaklaştırıldığımıza göre niye Allah yolunda savaşmıyalım?" demişlerdi. Ama savaş onlara farz kılınınca, az bir kısmı müstesna yüz cevirdiler. Allah zalimleri bilir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 247. Ayet
Arapça: وَقَالَ لَهُمْ نَبِيُّهُمْ إِنَّ ٱللَّهَ قَدْ بَعَثَ لَكُمْ طَالُوتَ مَلِكًۭا ۚ قَالُوٓا۟ أَنَّىٰ يَكُونُ لَهُ ٱلْمُلْكُ عَلَيْنَا وَنَحْنُ أَحَقُّ بِٱلْمُلْكِ مِنْهُ وَلَمْ يُؤْتَ سَعَةًۭ مِّنَ ٱلْمَالِ ۚ قَالَ إِنَّ ٱللَّهَ ٱصْطَفَىٰهُ عَلَيْكُمْ وَزَادَهُۥ بَسْطَةًۭ فِى ٱلْعِلْمِ وَٱلْجِسْمِ ۖ وَٱللَّهُ يُؤْتِى مُلْكَهُۥ مَن يَشَآءُ ۚ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٌۭ
Türkçe Okunuşu: vekâle lehum nebiyyuhum inne-llâhe kad be`aŝe lekum tâlûte melikâ. kâlû ennâ yekûnu lehu-lmulku `aleynâ venahnu ehakku bilmulki minhu velem yu'te se`atem mine-lmâl. kâle inne-llâhe-stafâhu `aleykum vezâdehû bestaten fi-l`ilmi velcism. vellâhu yu'tî mulkehû mey yeşâ'. vellâhu vâsi`un `alîm.
Türkçe Meali: Peygamberleri onlara "Allah size şüphesiz, Talut'u hükümdar olarak gönderdi" dedi. "Biz hükümdarlığa ondan layık iken ve ona malca da bir bolluk verilmemişken bize hükümdar olmağa o nasıl layık olabilir?" dediler, "Doğrusu Allah size onu seçti, bilgice ve vücutça gücünü artırdı" dedi. Allah mülkü dilediğine verir. Allah her şeyi kaplar ve bilir.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 248. Ayet
Arapça: وَقَالَ لَهُمْ نَبِيُّهُمْ إِنَّ ءَايَةَ مُلْكِهِۦٓ أَن يَأْتِيَكُمُ ٱلتَّابُوتُ فِيهِ سَكِينَةٌۭ مِّن رَّبِّكُمْ وَبَقِيَّةٌۭ مِّمَّا تَرَكَ ءَالُ مُوسَىٰ وَءَالُ هَٰرُونَ تَحْمِلُهُ ٱلْمَلَٰٓئِكَةُ ۚ إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَةًۭ لَّكُمْ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ
Türkçe Okunuşu: vekâle lehum nebiyyuhum inne âyete mulkihî ey ye'tiyekumu-ttâbûtu fîhi sekînetum mir rabbikum vebekiyyetum mimmâ terake âlu mûsâ veâlu hârûne tahmiluhu-lmelâikeh. inne fî ẕâlike leâyetel lekum in kuntum mu'minîn.
Türkçe Meali: Peygamberleri onlara, "Onun hükümdarlığının alameti, size sandığın gelmesidir, onda Rabbinizden gelen gönül rahatlığı ve Musa ailesinin ve Harun ailesinin bıraktıklarından kalanlar var; onu melekler taşır, eğer inanmışsanız bunda sizin için delil vardır" dedi.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 249. Ayet
Arapça: فَلَمَّا فَصَلَ طَالُوتُ بِٱلْجُنُودِ قَالَ إِنَّ ٱللَّهَ مُبْتَلِيكُم بِنَهَرٍۢ فَمَن شَرِبَ مِنْهُ فَلَيْسَ مِنِّى وَمَن لَّمْ يَطْعَمْهُ فَإِنَّهُۥ مِنِّىٓ إِلَّا مَنِ ٱغْتَرَفَ غُرْفَةًۢ بِيَدِهِۦ ۚ فَشَرِبُوا۟ مِنْهُ إِلَّا قَلِيلًۭا مِّنْهُمْ ۚ فَلَمَّا جَاوَزَهُۥ هُوَ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ مَعَهُۥ قَالُوا۟ لَا طَاقَةَ لَنَا ٱلْيَوْمَ بِجَالُوتَ وَجُنُودِهِۦ ۚ قَالَ ٱلَّذِينَ يَظُنُّونَ أَنَّهُم مُّلَٰقُوا۟ ٱللَّهِ كَم مِّن فِئَةٍۢ قَلِيلَةٍ غَلَبَتْ فِئَةًۭ كَثِيرَةًۢ بِإِذْنِ ٱللَّهِ ۗ وَٱللَّهُ مَعَ ٱلصَّٰبِرِينَ
Türkçe Okunuşu: felemmâ fesale tâlûtu bilcunûdi kâle inne-llâhe mubtelîkum bineher. femen şeribe minhu feleyse minnî. vemel lem yat`amhu feinnehû minnî illâ meni-ğterafe ğurfetem biyedih. feşeribû minhu illâ kalîlem minhum. felemmâ câvezehû huve velleẕîne âmenû me`ahû kâlû lâ tâkate lene-lyevme bicâlûte vecunûdih. kâle-lleẕîne yeżunnûne ennehum mulâku-llâhi kem min fietin kalîletin ğalebet fieten keŝîratem biiẕni-llâh. vellâhu me`a-ssâbirîn.
Türkçe Meali: Talut orduyla birlikte ayrıldıktan sonra, "Doğrusu Allah sizi bir ırmakla deneyecektir, ondan içen benden değildir, onu tatmayan eliyle sadece bir avuç avuçlayan müstesna şüphesiz bendendir" dedi. Onlardan pek azı hariç, sudan içtiler. Kendisi ve kendisiyle olan inananlar ırmağı geçince, "Bugün Calut ve ordusuna karşı koyacak gücümüz yok" dediler. Kendilerinin Allah'a kavuşacağını bilenler ise: "Nice az topluluk çok topluluğa Allah'ın izniyle üstün gelmiştir, Allah sabredenlerle beraberdir" dediler.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 250. Ayet
Arapça: وَلَمَّا بَرَزُوا۟ لِجَالُوتَ وَجُنُودِهِۦ قَالُوا۟ رَبَّنَآ أَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْرًۭا وَثَبِّتْ أَقْدَامَنَا وَٱنصُرْنَا عَلَى ٱلْقَوْمِ ٱلْكَٰفِرِينَ
Türkçe Okunuşu: velemmâ berazû licâlûte vecunûdihî kâlû rabbenâ efriğ `aleynâ sabrav veŝebbit akdâmenâ vensurnâ `ale-lkavmi-lkâfirîn.
Türkçe Meali: Calut ve ordusuna karşı çıktıklarında, "Rabbimiz! Bize sabır ver, sebatımızı artır, inkar eden millete karşı bize yardım et" dediler.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 251. Ayet
Arapça: فَهَزَمُوهُم بِإِذْنِ ٱللَّهِ وَقَتَلَ دَاوُۥدُ جَالُوتَ وَءَاتَىٰهُ ٱللَّهُ ٱلْمُلْكَ وَٱلْحِكْمَةَ وَعَلَّمَهُۥ مِمَّا يَشَآءُ ۗ وَلَوْلَا دَفْعُ ٱللَّهِ ٱلنَّاسَ بَعْضَهُم بِبَعْضٍۢ لَّفَسَدَتِ ٱلْأَرْضُ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ ذُو فَضْلٍ عَلَى ٱلْعَٰلَمِينَ
Türkçe Okunuşu: fehezemûhum biiẕni-llâhi vekatele dâvûdu câlûte veâtâhu-llâhu-lmulke velhikmete ve`allemehû mimmâ yeşâ'. velevlâ def`u-llâhi-nnâse ba`dahum biba`dil lefesedeti-l'ardu velâkinne-llâhe ẕû fadlin `ale-l`âlemîn.
Türkçe Meali: Onları Allah'ın izniyle bozguna uğrattılar; Davud Calut'u öldürdü, Allah Davud'a hükümranlık ve hikmet verdi ve ona dilediğinden öğretti. Allah'ın insanları birbiriyle savması olmasaydı yeryüzünün düzeni bozulurdu. Fakat Allah alemlere lütufkardır.
سُورَةُ البَقَرَةِ - Bakara Suresi - 252. Ayet
Arapça: تِلْكَ ءَايَٰتُ ٱللَّهِ نَتْلُوهَا عَلَيْكَ بِٱلْحَقِّ ۚ وَإِنَّكَ لَمِنَ ٱلْمُرْسَلِينَ
Türkçe Okunuşu: tilke âyâtu-llâhi netlûhâ `aleyke bilhakk. veinneke lemine-lmurselîn.
Türkçe Meali: İşte bunlar Allah'ın ayetleridir. Biz onları sana doğru olarak okuyoruz. Şüphesiz sen peygamberlerden birisin.